11. Ceza Dairesi 2018/1845 E. , 2020/7684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, Tefecilik, 5464 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılan vekilinin temyizinin, sanık hakkında 2013 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık hakkında “2009,2010,2011,2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” ile “tefecilik” suçlarından açılan kamu davasında; sanığın suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan ederek yüklenen suçları kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için; banka ya da vergi incelemesi yapan kuruma yazı yazılarak kredi kartları kullanılan kişilerin tespit edilmesi, kredi kartı çekimleri ile adlarına fatura düzenlenen kişilerin aynı olup olmadığının belirlenmesi, bu tespitlerden sonra kredi kartları kullanılan ve adlarına fatura düzenlenen kişilerden kanaat oluşturacak sayıda kişinin tanık olarak beyanlarına başvurulması ve tanıklardan sanık ile aralarındaki ticari ilişkinin ayrıntılarının, gerçekten faturalardaki yazılı kontörü alıp almadıklarının, yapılan işlemler için sanığa komisyon ödeyip ödemediklerinin sorulması, faturaların, gerçek kontör satımına ilişkin olup olmadığının belirlenmesi yönünden, sanığın satımını yaptığını söylediği kontörlerle ilgili kayıtları getirtilerek, yeterli girişi olup olmadığı, alım ve satım miktarlarının uygunluğu yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
2-Sanığın, POS cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanmaktan ibaret fiillerinin, hem TCK’nin 241. maddesinde düzenlenen “tefecilik” suçunu hem de 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 36. maddesinde düzenlenen “gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme” suçunu oluşturması; TCK"nin 241. maddesinin genel ve 5464 sayılı Kanun"un 36. maddesinin özel norm niteliğinde olması karşısında; “özel normun önceliği” kuralı gereğince, suçun sübutu halinde sanık hakkında zincirleme olarak 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun"un 36. maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme" suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2014/6243 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2013 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açıldığı, 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeksizin, dava açılmayan “2013 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan sanığın beraatine hükmedilmesi yasaya aykırı,
4-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin , 2013 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.