20. Hukuk Dairesi 2017/9362 E. , 2018/293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 18/01/2011 tarihli dava dilekçesinde; davacıların murisi ....’ın 5.2.1971 tarihinde .... mahallesi, Çakmakdere sokağında, 1527 parselde kayıtlı, (şuyulandırma sonucu 9 pafta 1537 parsel) 240 m² yüzölçümlü arsayı bedelini ödeyerek satın aldığını ve üzerine tescil ettirdiğini, ...."ın 29.08.1980 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı müvekkillerin 1998 yılında tapularının orman lehine iptal edildiğini öğrenene kadar dava konusu gayrimenkulle ilgili olarak beyanlarını kesintisiz verip emlak vergilerini ödediğini, 2/B çalışmaları sebebi ile tapuları iptal edilmeden önce müvekkillerin murisi ... adına kayıtlı bulunan ve halen de müvekkillerin zilyetliğinde bulunan dava konusu arsanın ... Kadastro Müdürlüğüne bağlı çalışan personelin hatalı uygulaması sonucu ... ilçesi, Cemil Meriç mahallesi, 119 ada 11 parsel olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, taşınmazın davacıların zilyetliğinde olmasına rağmen taşınmaza zilyetlik şerhi işlenmediğini, bu nedenlerle terditli olarak ... ilçesi, Cemil Meriç mahallesi 119 ada 11 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescil edilen tapu kaydının iptali ile davacı müvekkiller adına tapuya tesciline veya ... ilçesi, Cemil Meriç mahallesi, 119 ada 11 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışması neticesinde müvekkillerin zilyetliğine rağmen haksız olarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın Hazine adına yapılan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya bedelsiz tescilini, olmadığı takdirde, kadastro tespiti sırasında müvekkilerin zilyetliğinde bulunduğunun /müvekkillerin gayrimenkul üzerinde hak sahibi olduklarının tespiti ile beyanlar hanesine zilyetliğinin işlenmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu İstanbul, ... mahallesi 119 ada 11 parsel yönünden davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin taşınmazın niteliği itibariyle reddine,
Davacı tarafın zilyetlik tespitine yönelik talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine davacıların zilyet olduğunun şerhine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptali ve tescil olmadığı takdirde zilyetlik şerhinin verilmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1972-1973 yıllarında genel arazi kadastrosu, 17.04.1981 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 04.01.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 1999 yılında kullanım kadastrosu vardır.
1) Davacılar vekilinin temyiz itirazları bakımından;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1982 yılında yapılan tapulama sırasında 1527 parsel sayılı 240 m² yüzölçümündeki taşınmazın 15/02/1971 tarihli 30 numaralı tapu kaydına dayanarak arsa niteliği ile davacıların murisi ... adına tespit edildiği, daha sonra Hazine tarafından tespit maliki ...’a karşı açılan dava sonucu Üsküdar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/848 E. - 1990/125 K. sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdidi içinde kaldığı, 1943 yılında “Çakmakbayırı Devlet Ormanı” olarak tapuya bağlandığı, aynı yer için 2510 sayılı Kanun uyarınca 28/01/1944 tarihinde davalının bayii adına tapu oluştuğu, her iki tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu, ancak orman alanlarının dağıtılamayacağı, 1744 sayılı kanun uyarınca yapılan çalışmalarda Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı açıklanmak sureti ile 1527 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği, bu hükmün 12.03.1991 tarihinde kesinleştiği, 1527 parsel sayılı taşınmaz için kullanım kadastrosu sırasında 119 ada 11 parsel sayısı verilerek Hazine adına tespit edildiği, kullanıcı tespit edilemediğinden kullanım şerhi verilmediği, tespitin bu şekli ile kesinleşmesinden sonra davacıların 6292 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 18/01/2011 tarihli dilekçe ile tapu iptali tescil; bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise zilyetlik şerhi verilmesi istemli temyize konu davayı açtıkları, yargılama sırasında 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş ise de davacıların bu Kanuna göre açılmış davasının bulunmadığı, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazların davacılar adına tesciline ilişkin istemlerinin ancak bu şekilde açılacak bir dava içerisinde değerlendirilebileceği, bu aşamada tapu kaydına dayanarak açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün davalı Hazine yönünden kurulan hükmün onanmasına,
2) Orman Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince, Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın adlarına tescili olmazsa lehlerine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkin olup, davanın saptanan bu niteliğine göre, husumetin tespit maliki olan Hazineye ve varsa şerh maliklerine yöneltilmesi gerekmektedir. Bu durumda, davada pasif husumet ehliyeti bulunmayan Orman Yönetimine karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken aksi düşünce ile taraf sıfatı verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının reddi ile davalı Hazine yönünden kurulan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine,
2) Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle; davalı Orman Yönetimin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/01/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.