Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10570 Esas 2019/3317 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10570
Karar No: 2019/3317
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/10570 Esas 2019/3317 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, bir taşınmazın tapu kaydındaki şerhin kaldırılması talebiyle dava açtı. Şerhte belirtilen hissedarın bulunamaması üzerine davalı olan belediye başkanlığı, şerhin kaldırılmasına karar verilmesini savundu. Mahkeme, davanın kabulüyle şerhin kaldırılmasına karar verdi. Ancak davalı olan Hazine tapu maliki olmadığından husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiği halde bu konuda hüküm kurulmadığı gerekçesiyle hüküm bozuldu. Kararda, 997 ve devamı maddelerine atıfta bulunularak, şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerektiği ifade edildi.
Türk Medeni Kanunu'nun 997 ve devamı maddeleri, tapu sicilinin tutulması ve yasalara uygunluğunu düzenlemektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/10570 E.  ,  2019/3317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, tapu kaydındaki şerhin kaldırılması isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "üzerindeki inşaat hakkının 1/2 hissesi ... oğlu ... ve 1/2 hissesi ... aittir" şerhi olduğunu, ... tüm araştırmalara rağmen bulunmadığını belirterek bu şerhin "1/2 hissesi ... oğlu ... aittir" kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkili yönünden husumet ehliyetlerinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili söz konusu şerhin iptaline karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki " üzerindeki inşaat hakkının 1/2 hissesi ... oğlu ... aittir" şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur.
    Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir.
    Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazın üzerinde bulunan şerhin lehtarı olan ... oğlu ... ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1139 Esas 2015/194 sayılı Kararı ile İzmir defterdarının kayyım olarak atandığı, yargılamaya kayyımın katılımıyla devam edildiği anlaşıldığından ve davalı Hazine tapu maliki olmadığından, tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmemelidir.
    Bu durumda mahkemece davalı ... aleyhindeki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.