Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9820
Karar No: 2018/292
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9820 Esas 2018/292 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davadaki çekişmeli taşınmazlar, 1942 yılında yapılan orman kadastrosu sınırları içinde kalmıştır. 2006 yılında yapılan yenileme kadastro çalışmaları sonucunda, taşınmazların yeni parselleri belirlenmiştir. Ancak Orman Yönetimi, taşınmazlarının kısmen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yapılan yargılamalar sonucunda, yenileme kadastro çalışmalarının kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu tespit edilerek Orman Yönetimi'nin dava talebi reddedilmiştir. Eski 1111 parsel sayılı taşınmaz, 28135 ada 37 parsel, eski 1113 parsel sayılı taşınmaz ise 28135 ada 35 parsel numaralarını almıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 3402 sayılı Kanun'un 11. maddesi, 3302 sayılı Kanun ve 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2017/9820 E.  ,  2018/292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Tapuda davalı ... kayıtlı olan eski....köyü 473 m2 yüzölçümlü 1113 parsel ile 670 m2 yüzölçümlü 1111 parsel sayılı taşınmazlar, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 28135 ada 35 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar, 482.08 m2 ve 674.17 m2 yüzölçümleri ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tespit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 06.10.2010 ila 04.11.2010 tarihinde ilan edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
    Orman Yönetimi 04.11.2010 tarihinde, parsellerin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tespitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece; çekişmeli parsellerin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine; dava konusu....köyü 28135 ada 35 ve 37 sayılı parsellerin 482.08 m2 ve 674.17 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine ilişkin verilen kararın, Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.12.2011 tarih ve 2011/13170 E. – 14111 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 tarih ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmeli...” denilmiştir.
    Mahkemece, Dairenin bozma kararı üzerine önceki kararda direnilmesine ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 19.12.2012 tarih ve 2012/940 E. - 1242 K. sayılı kararı ile “...dava dilekçesi içeriğinden, davacı ... Yönetiminin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamadığından, öncelikle, davacı ... Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı, yoksa sadece mülkiyete
    ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı; dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tespitine itiraza ilişkin olması halinde ise, yenileme işlemine itiraz yönünden, bozma kararında değinilen araştırmalar yapılarak karar verilmeli, mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu kararına uyulduktan sonra, davanın 22/A maddesinin uygulanmasına ilişkin itirazlar yönünden reddine, 28135 ada 35 ve 37 parsel sayılı taşınmazların uygulama tutanağındaki gibi tesciline, mülkiyete yönelik talep yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş kararın kesinleşmesi üzerine mülkiyete yönelik dava genel mahkemeye aktarılmış, genel mahkemece yapılan yargılama sonucu eski 1113 yeni 28135 ada 35 parsel sayılı taşınmaz yönünden... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/243 Esas 370 Karar, eski 1111 yeni 28135 ada 37 parsel sayılı taşınmaz yönünden ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/84 E. - 168 K. sayılı ilamının taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanın hakem sıfatıyla verdiği karar ile iptal edilen ormanların kadastrosu 1976 yılında yapılıp ekip çalışmaları 15.09.1976 tarihinde, itirazları inceleyen 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonu işlemleri ise 09.12.1976 tarihinde ilan edilmiştir. 36 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1988 yılında aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılıp 15.06.1989 tarihinde ilan edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye,dava konusu taşınmazlardan eski 1113 parselin... 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/243 E. - 370 K. sayılı dosyasında, eski 1111 parsel sayılı taşınmazın ise... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/84 E. - 168 K. sayılı dosyasında dava konusu olduğu, Orman Yönetimi tarafından aynı iddia ile açılan davalarda verilen kararların kesinleştiği, daha sonra yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan çalışmalarda eski 1111 parsel sayılı taşınmazın 28135 ada 37 parsel, eski 1113 parsel sayılı taşınmazın ise 28135 ada 35 parsel sayılarını aldığı, yenileme kadastro çalışmalarında taşınmazların çaplarında bir değişiklik olmadığı, kadastro mahkemesinde görülen davada yenileme kadastro çalışmalarının kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu belirlenerek Orman Yönetiminin davasının reddedildiği,... Asliye Hukuk Mahkemelerince verilen kararların infazının her zaman istenebileceği anlaşıldığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi