5. Hukuk Dairesi 2013/10374 E. , 2013/13113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davası ile birleştirilen kamulaştırma sebebiyle uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili, birleştirilen dava ise kamulaştırma sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece tespit ve tescil davasının kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Asıl dava yönünden ise; bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1) Dosyada bulunan belediye başkanlığı yazısı, bilirkişi raporları ve keşif tutanağı dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın belediye sınırları içerisinde yer aldığı, etrafının meskun mahal olduğu ve belediye hizmetlerinden faydalandığı anlaşılmıştır. Bu niteliğine göre taşınmaz arsa vasfındadır.
Mahkemece, taşınmazlara arazi niteliği ile değer biçen 09.04.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporu esas alınarak hüküm kurulduğu gibi, daha önce yapılan kamulaştırmada belirlenen m2 değerlerini emsal kabul ederek arsa niteliği ile taşınmazlara değer biçen 29.06.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu da hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazların, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazların; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmazlar ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazların değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Tapu maliki ..."ın veraset ilamı taraflardan temin edilip taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi,
3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen miktarın tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsubundan sonra kalan fark bedele 30.07.2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.