Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16899
Karar No: 2019/3312
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16899 Esas 2019/3312 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/16899 E.  ,  2019/3312 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve vefa hakkı bedeli karşılığı davalı adına yeniden tescili ıslah ile ipotekce hacizlerden ari olarak davacı adına tescili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    I.1-)7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    2-) Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Somut olaya gelince; mahkemece davalı ... Teknolojileri Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin ... Ticaret Odasında kayıtlı olan ... Sokak No: 26/8 .../... adresine çıkarılan gerekçeli karar tebliği ilk seferde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiğinden usulüne uygun olmayıp gerekçeli kararın yeniden tebliği gerekmektedir.
    II-7201 sayılı Tebligat Kanununun 25. maddesinde yabancı memlekette tebligat usulü düzenlenmiştir. Anılan madde hükmüne göre; “Yabancı memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasıyla yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister. Kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu vasıtasıyla da yapılabilir. Yabancı memleketlerde bulunan kimselere tebliğ olunacak evrak, tebligatı çıkaran merciin bağlı bulunduğu vekâlet vasıtasıyla Dışişleri Bakanlığına, oradan da memuriyet havzası nazarı itibare alınarak ilgili Türkiye Elçiliğine veya Konsolosluğuna gönderilir. Şu kadar ki, Dışişleri Bakanlığının aracılığına lüzum görülmeyen hallerde tebligat evrakı, ilgili Bakanlıkça doğrudan doğruya o yerdeki Türkiye Büyükelçiliğine veya Başkonsolosluğuna gönderilebilir.”
    Davalı ...’ın Türkiye temsilciliği Bankacılık mevzuatı uyarınca tebligat alma yazı kabul etme yetkileri bulunmadığı gerekçesiyle sehven kabul edilen ıslah dilekçesine dair tebligatı iade etmiş olduğundan davalı şirkete usulüne uygun yapılmış ıslah dilekçesi tebligatı olmadığı gibi gerekçeli karar tebligatı da Türkiye temsilciliği adresine doğrudan Tebligat Kanunu 35. madde uyarınca yapılmıştır. Davalı şirketin tespit edilen yurt dışı adresine ve Türkiye Temsilciliği’ ne ait adrese usulüne uygun gerekçeli kararın tebliğ sağlandıktan sonra temyiz süresi beklenmelidir.
    III- 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 143. maddesinde “Bu Kanun kapsamında kurulan varlık yönetim şirketleri ile 4743 sayılı Malî Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 3"üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Kurulun çıkarmış olduğu yönetmelik kapsamında kurulan varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar, kuruluş işlemleri de dâhil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisinden, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan, her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden, kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39"uncu maddesi hükmünden istisnadır.” hükmü düzenlenmiş olup, davacı ... Yönetimi A.Ş 2005 yılında kurulmuştur. Böylece, ilgili yasal düzenleme gereği davacının kurulduğu takvim yılı ve bunu izleyen 5 yıl süresince 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan istisnası 2010 yılı itibariyle sona ermiştir. 08.03.2016 tarihli temyiz dilekçesi harç istisnasının sona erdiği tarihten sonra verilmiş olduğundan davalının temyiz talebi harca tabi bulunmaktadır. Belirtilen nedenlerle davalı ... Yönetim A.Ş tarafından HUMK 434/3 maddesin uyarınca eksik harcın tamamlanması gerekmektedir.
    IV-Davalı Gelir İdaresi Başkanlığı ... Vergi Dairesi vekili Av....’a ait vekaletnamenin aslının veya onaylı sureti var ise onaylı suretinin dosya arasına alınması gerekmektedir.
    ... Varlık Yönetim A.Ş’nin ... Bankasının ipotek alacağını devraldığına dair temlik senetlerinin aslı veya varsa onaylı suretlerinin dosya arasına alınması gerekmektedir.
    Yukarıda I, II, III, IV. ve V. bentlerde belirtilen eksiklikler giderildikten ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 10.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi