Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5110 Esas 2018/290 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5110
Karar No: 2018/290
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5110 Esas 2018/290 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 129 ve 130 sıra numaralı tapu kayıtlarının maliki olduğunu ancak tapu kapsamındaki taşınmazların kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle tapunun kadastro sırasında revizyon görmediğini ve bu şekilde müvekkilinin anılan tapu kaydı kapsamındaki taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının hukuken ve fiilen sona erdiğini belirterek, 2/B uygulamasına açtığı itiraz davasında da başarısız olunca tazminat davası açmıştır. Ancak, davacının açtığı tazminat davası zamanaşımına uğramıştır ve davalı Hazinenin süresi içinde zamanaşımı defini ileri sürmesi yerinde görülmüştür. Bu nedenle, mahkeme davayı zamanaşımı nedeniyle reddetmiştir. Yargıtay, mahkemenin kararını uygun bulmuştur. Kararda, davacının dayandığı kanun maddesi olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gösterilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2017/5110 E.  ,  2018/290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... vekili 18/06/2013 tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin 12.09.1967 tarih ve 129 ve 130 sıra numaralı tapu kayıtlarının maliki olduğu ancak tapu kapsamındaki taşınmazların kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle tapunun kadastro sırasında revizyon görmediğini ve bu şekilde müvekkilinin anılan tapu kaydı kapsamındaki taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının hukuken ve fiilen sona erdiğini ve bu nedenle müvekkilinin uğradığı zarardan TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek anılan tapu kayıtlarının rayiç değeri olarak fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğiyle dava açmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına göre davacının dayandığı tapu kayıtlarının, yörede 1984 yılında yapılarak kesinleşen arazi kadastrosunda herhangi bir taşınmaza revizyon görmediği, 1949 yılında yörede yapılan orman kadastro çalışmalarında ise tapu kaydı kapsamında kalan yerlerin orman olarak sınırlandırıldığı, 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamasında ise; III-V nolu 2/B poligonları olarak hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı,davacının 2/B uygulamasına açtığı itiraz davasının ...Kadastro Mahkemesinin 1997/4 Esas 2000/219 Karar sayılı ilamı ile reddedildiği, sözkonusu ilamın 22/11/2001 tarihinde kesinleştiği, davacının eldeki tazminat davasını 18/06/2013 tarihinde açtığı, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı ve davalı Hazinenin süresi içinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.