3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/10327 Karar No: 2019/6339 Karar Tarihi: 26.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/10327 Esas 2019/6339 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkındaki hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet kararını temyiz etti. Kararda, sanık hakkında daha önce verilen bir mahkumiyet kararının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, ancak yeni bir suç işlemesi nedeniyle bu kararın infaza verilecek yeni bir hüküm olduğu belirtilmiştir. Mahkeme kararında, kanıtların ve delillerin eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verildiği, bu nedenle cezanın şahsileştirilmesinin gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu sebeplerden dolayı, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: Anayasanın 141/3, CMK'nin 34, 223 ve 230, 5271 sayılı CMK'nin 231, 6723 sayılı Kanun'un 33, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'un 321.
3. Ceza Dairesi 2018/10327 E. , 2019/6339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanık hakkında, Kapatılan Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.10.2009 tarih, 2009/68 Esas - 2009/757 Karar sayılı ilamla hükümlülüğüne, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra kasıtlı yeni bir suç işlemesi nedeniyle mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuş ise de, temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilmek suretiyle Anayasanın 141/3. ve CMK"nin 34. ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması, 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.