13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/40881 Karar No: 2018/1603 Karar Tarihi: 12.02.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40881 Esas 2018/1603 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/40881 E. , 2018/1603 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının kuyumculuk ve döviz alım satım faaliyetinde bulunduğunu, davalıya 20.000 euro ödünç para verdiğini, davalının da çalıştığı iş yerine ait kartvizitin arka tarafına kendi el yazsısı ile bu parayı aldığına dair miktarı yazıp kendisinin alacaklı olduğuna dair ibare eklediğini, davalının uhdesinde tuttuğu bu parayı iade etmemesi sebebiyle davalı aleyhine genel haciz yoluyla takip başlattığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, karz akdine dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, borcun olmadığına dair iddianın takip konusu alacağın miktarı nazara alındığında tanıkla ispat sınırının üstünde olması sebebiyle tanıkla ispatın mümkün olmaması, paranın davacıdan borç olarak alınmasına rağmen ödendiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle haksız itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiş ise de; dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"da yemin delili kesin deliller arasında sayılmıştır. Somut olayda davalı, dilekçesinde icra dosyası, takibe konu belge aslı, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ile birlikte açıkça yemin deliline de dayanmıştır. Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu paranın borç olarak alınmasına rağmen ödendiği kanıtlanamasa da davalı tarafın cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı gözetilerek davalıya yemin delili hatırlatılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, delillerin eksik değerlendirilmesi ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.