
Esas No: 2017/8876
Karar No: 2019/2551
Karar Tarihi: 11.02.2019
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/8876 Esas 2019/2551 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 24.09.2014 tarihli hükümden sonra katılan vekilinin vekalet ücretine ilişkin isteminin kabulüne dair verilen 26.09.2014 günlü Ek kararın, mahkemece kurulan hükümle dosyadan el çekildikten sonra verilmesi nedeniyle hukuken yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suça sürüklenen çocuğun, mağdureye yönelik eylemine ilişkin temel ceza belirlenirken TCK"nın 61/1. maddesinde yedi bent halinde sayılan hususlar, aynı Kanunun 3/1. maddesinde yer alan "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki kanuni düzenleme nazara alındığında olayın emsallerine göre daha ağır nitelikte olduğunu gösteren bir özelliğin bulunmaması ve yapılan arttırımlarla ortaya çıkan sonuç ceza miktarı gözetildiğinde hak ve nesafet kuralları ile oranlılık ilkesine uymayacak şekilde "suçun işleniş şekli" nedenine dayanılıp kanundaki tanımlamayı tekrarlamak suretiyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Suça sürüklenen çocuğun, mağdurenin on beş yaşını bitirmediğini bilmediğine ilişkin savunması, mağdurenin suç tarihindeki yaşı, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli karar hakkına ilişkin 25.03.2015 günlü, 2014/6419 başvuru numaralı kararı ve dosya içeriği nazara alınarak, olayda 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışılıp bu yöndeki savunmanın reddi nedenleri de karar yerinde açıklandıktan sonra hükme varılması yerine, noksan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurularak 5271 sayılı CMK"nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.