6. Ceza Dairesi 2014/5329 E. , 2018/602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı, sanıklar savunmanlarının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6217 sayılı Yasanın 23. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 272/3-a bendi uyarınca, hükmolunan para cezasının miktarı bakımından hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz isteminin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-C.Savcısının sanık ... hakkında ve katılan ... vekilinin ise sanıklar ..., ... ve ... haklarındaki; suç vasfına yönelik; sanık ... savunmanının mahkumiyet hükmüne karşı temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılanın, 24.03.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kum ve çakıl ocağı tesisini ..."ye kiraladığı, gayri resmi ortağı sanık ..."nun ise kiralanan kum ve çakıl ocağının işletilebilmesi için birtakım masraflar yapmasına karşın anılan yere çalışma ruhsatı alamadıkları, katılan, bu yeri bir başkasına kiralayarak devretmesi sebebiyle, sanık ..."nun olay günü öğlen saatlerinde sanıklar Cevat, Savaş ve kimlikleri tesbit edilemeyen üç kişiyi kum çakıl ocağına alacağını tahsil için gönderdiği, sanıkların hep birlikte basit tıbbi müdahale ile gidirilecek şekilde katılanı darp edip, transporter aracını ve cep telefonunu alıp uzaklaştıkları olayda;
Öncelikle;
1)24.03.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesine konu taşınmazın sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetinin kime ait olduğu katılanın bu yeri kiraya verme yetkisinin bulunup bulunmadığı, kira sözleşmesine konu yer için kum çakıl ocağı olarak işletme ruhsatı alınması olanaklı olup olmadığı, ruhsat alınması olanaklı ise;
Kum çakıl ocağı olarak işletmek üzere ruhsat alımı yönünde bir başvuru olup olmadığı varsa işlemlerin hangi tarihte kimin tarafından başlatıldığı ve niçin ruhsatın alınamadığı, işlemlerin ise ne zaman sonlandığı, sanıkların bu süreç içerisinde arza monte edilmiş (elek-silo v.s) malzemeleri söküp götürüp götürmediği, katılanın kira akdini fesih tarihinde sanıklara kurulan bu tesislerin akibetinin ne olduğu (elek-silo vs) malzemenin işletmede kurulu halde katılan tarafından bir başkasına kiralayıp kiralamadığı resen araştırılıp, katılandan zorla alınan transporter marka araç ve cep telefonu ile sanıklarca sözleşmeye konu taşınmaza yapılmış tesisin (elek ve silo) suç tarihi itibariyle ekonomik değerinin ne olduğu da belirlendikten sonra, mağdurdan alınan mal ile arasında bir nispet bulunup bulunmadığı değerlendirilip ayrıca suç tarihinde sanıklar Cevat ve Savaş"ın Ziya ve ortağı sanık ..."in çalışanı konumunda olup olmadıkları da belirlendikten sonra sonucuna göre tüm deliller bir bütün halinde değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken eksik soruşturma ile duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kabule göre de;
a)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
b) T.C. Anayasa’sının 90.maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239.maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi,
c)Davayı vekil ile takip eden katılan lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması,
d) 26.02.2009 tarihli 5739 sayılı Yasanın 4. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “yaptırımın” ibaresinin “tedbirin” olarak değiştirilmesi, keza 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 5275 sayılı C.G.T.İ.H.K"nın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının değiştirilmesi ve aynı Yasa maddesinin 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olduğu hususları dikkate alındığında, sanık ... hakkında infazı kısıtlar şekilde, adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrileceğine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile katılan ... vekili ve O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.