Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/13003 Esas 2010/25773 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13003
Karar No: 2010/25773
Karar Tarihi: 02.11.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/13003 Esas 2010/25773 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/13003 E.  ,  2010/25773 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bucak İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 09/04/2010
    NUMARASI : 2010/50-2010/92

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller.  Ancak somut olayda,  04.08.2006 tarih ve 136 sayılı genel ticari kredi sözleşmesi limitinin artırılmasına dair sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunan şikayetçinin, meskeniyet şikayetine konu olan taşınmazı üzerinde herhangi bir ipotek tesis ettirmediği takyidatlı tapu kaydının incelenmesinden anlaşılmaktadır.
    Borçlunun kefil sıfatı, meskeniyet şikayetine engel değildir. Mahkemece mahallinde yaptırılacak keşif sonucu alınacak bilirkişi raporu ile, evin kıymetinin borçlunun ihtiyacından fazla olduğu tespit edilirse, haline münasıp bir yer alabilecek kadar bir miktarın borçluya bırakılması, artanın alacaklıya ödenmesi, satışın borçlunun haline münasip ev alacağı miktardan az olmamak üzere yapılması gerekir. Meskeniyet şikayetinin İİK.nun 82/12.maddesi hükmü doğrultusunda yukarıda belirtilen ilkelere göre çözümlenmesi gerekirken, bu konudaki şikayetin yazılı şekilde  reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  02.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.