MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .... köyü, ... mevkiinde bulunan Kuzeyi; Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz, Güneyi; yol, Doğusu; 2020 ve 2059 sayılı parseller, Batısı; 247 sayılı kadastro parseli ile çevrili tapulama harici bulunan ve yaklaşık toplam 4.734,89 m² yüzölçümlü taşınmazların, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler olduğunu, dava konusu taşınmazların 1954 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tepe olarak tescil harici bırakıldığını, niteliği itibariyle zilyetlikle iktisaba elverişli olmadığını, kıraç toprak olduğunu, dava konusu yerin (A) harfi ile gösterilen kısmının 2673,62 m²"lik bölümüyle ilgili olarak Mehmet Kayadibi tarafından Ula Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/44 Esas sayılı dosyası ile tescil davası açıldığını, dava sonunda 16/06/2009 tarih ve 2009/127 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/11/2010 tarih ve 2010/13773 E. - 13512 K. karar sayılı kararıyla düzeltilerek onandığını ve kararın 05/01/2011 tarihinde kesinleştiğini, Ula Asliye Hukuk Mahkemesindeki yargılama sırasında yapılan keşif ve verilen bilirkişi raporlarına göre de dava konusu yerin toprak yapısı itibariyle ekim dikime elverişli derinliğe sahip olmadığı, kıraç toprak olduğu, imar ihya edilmediği ve dolayısıyla zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olmadığının anlaşıldığını, ayrıca taşınmazın devamındaki krokide (B) harfi ile gösterilen yaklaşık 1595 m²"lik taşınmazın da hiç kimsenin kullanımında olmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup özel mülkiyete tabi olmadığını, imar ihya edilmediği ve dolayısıyla taşınmazların zilyetlikle iktisap edilecek yerlerden olmadığını, bu nedenle taşınmazların her türlü işgal ve tecavüzden korunabilmesi amacıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi dava ve talep edilmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile:
Dava konusu Muğla ili, Ula İlçesi ... köyü, ... mevkiinde bulunan ve tapulama harici bırakılan dosyada mevcut 24.10.2014 tarihli Harita Mühendisi ..... ve fen bilirkişisi .... tarafından tanzim edilen rapor ek 1 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen 3.269,71 m² ve (B) harfi ile gösterilen 1.723,21 m² alanlarındaki kısımların; son parsel numarasından sonra yeni birer parsel numarası verilmek suretiyle, "kıraç arazi" vasfı ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında seri bazında orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1996 yılında 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B
uygulaması yapılmıştır. Arazi kadastrosu ise 1953 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer tepelik niteliğiyle tescil harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.