Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5381
Karar No: 2017/4426
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/5381 Esas 2017/4426 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı alacaklı, borçlu şirketin hesaplarına haciz koyulması için gönderilen yazı sonrasında 3. kişi bankanın rehin hakları olduğunu bildirmesi üzerine, bankanın istihkak iddiasının hakkın kötüye kullanması olduğunu ileri sürerek istihkak iddiasının reddini ve tazminat talep etmiştir. Davalı banka ise borçlu şirketle yaptığı genel kredi sözleşmesi gereğince bankanın borçlunun hak ve alacakları üzerinde rehin takas ve mahsup hakkı bulunduğunu ve istihkak iddiasının mücerret bir iddia olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, banka hesabında bulunan meblağın bankaya rehinli olmasına dayanılarak ileri sürülen istihkak iddiasının bankanın kendi müşterilerini korumak amacıyla yapılmış mücerret bir iddia olduğunu belirterek davanın kabulü ve davalı bankanın istihkak iddiasının reddine karar vermiştir. Ancak temyizde davalının delillerini bildirmesi için süre verilmediği ve eksik araştırma ve inceleme yapıldığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. İİK’nin 99. maddesi temyize konu olmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 140/5. maddesi, \"ön inceleme duruşmasında, tarafl
8. Hukuk Dairesi         2015/5381 E.  ,  2017/4426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı alacaklı vekili, borçlu şirketin 3. kişi banka nezdindeki hesapları üzerine haciz ve bloke konulması için yazı gönderildiğini, tüm hesaplara haciz konulduğunu, ancak 01/04/2014 tarihli cevabi yazı ile borçluya ait hesaplar üzerinde rehin hakları olduğunun bildirildiğini, 3. kişi Bankanın rehin hakkına dayalı istihkak iddiasının hakkın kötüye kullanılması hükmünde olduğunu ileri sürerek, istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı 3. kişi vekili, davacı alacaklı yasal süre içinde dava açmadığı takdirde, istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağından bu hususun resen tetkiki ile usuli eksiklik halinde davanın reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak da davalı Banka ile borçlu şirket arasında yapılan genel kredi sözleşmesi gereğince bankanın borçlunun hak ve alacakları üzerinde rehin takas ve mahsup hakkı bulunduğunu, davalı Bankanın istihkak iddiasının mücerret bir iddia olmadığını, haciz yazısının tebliğ tarihi itibariyle sadece banka hesabında para bulunmasının 3.şahsın tazminata mahkum edilmesi için yeterli bir husus olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, banka hesabında bulunan meblağın bankaya rehinli olmasına dayanılarak ileri sürülen istihkak iddiasının Bankanın kendi müşterilerini korumak amacıyla yapılmış mücerret bir iddia olduğu,aksi düşüncenin kabulü halinde banka hesaplarının banka alacağından başka hiçbir alacak için haczinin mümkün olmadığı sonucunun doğacağı, bu durumda borçlu şahıs ve şirketlerle ilgili olarak hiçbir bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı Bankanın istihkak iddiasının reddine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm,davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK"nun 140/5. maddesi "Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir" hükmünü, aynı Kanun"un 322. maddesinin 1. bendi ise "Bu kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hallerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanr." hükmünü taşımaktadır.
    Temyize konu dava dosyasında, davalı 3. kişi vekili, 02.10.2014 tarihli cevap dilekçesi içeriğinde takip borçlusuyla yapılan Genel Kredi sözleşmesine ve yine borçlu şirketle imzalanan "Nakit Teminat için Bloke ve Rehin Talimat Mektubu" na dayanmıştır. Ancak temyize konu kararın verildiği 13.01.2015 tarihli ilk celsede ise cevap dilekçesinde belirtilmesine rağmen davalının dayandığı delilleri bildirmesi için kendisine süre verilmediği ve HMK"nun 140/5 maddesinin dava konusu olayda uygulanmadığı görülmüştür.
    Bu sebeple, Mahkemece yapılması gereken iş, davalının cevap dilekçesinde dayandığı delilleri sunması için davalıya süre ve imkan verilmesi, davalı tarafından, dayanılan bilgi ve belgelerin sunulması durumunda öncelikle üçüncü kişi Banka"dan, davalı borçlu Şirket ile Banka arasında imzalanan sözleşmelere ilişkin ödeme planının ve varsa tahsilât makbuzlarının getirtilip,haciz müzekkeresinin davalı Banka"ya tebliğ edildiği tarih itibarı ile Banka"ya olan borcun varlığını koruyup korumadığı, borç var ise ne kadar olduğu, Bankanın herhangi bir riskinin olup olmadığı, varsa miktarının belirlenmesi, dosyadaki diğer deliller gözetilerek Banka hesap işleri konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi