Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/13025 Esas 2010/25768 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK.nun 193. maddesi gereğince görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının karşı tarafa görevli veya yetkili mahkemede tebligat yaptırması zorunludur.
Her iki halde de görevsizlik veya yetkisizlik kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya Yargıtay"ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak 10 gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır. Aynı kural takip hukukunda da geçerlidir.
Somut olayda alacaklı, yetkisiz icra dairesi olan Vakfıkebir"de borçlu hakkında 31.03.2009 tarihinde takipte bulunmuş, borçlunun süresinde yetki itirazı üzerine Vakfıkebir İcra Hukuk Mahkemesi"nin 28.05.2009 tarih ve 2009/17 Esas-2009/31 Karar Sayılı kararı ile borçlu ile alacaklı vekilinin yüzlerine karşı, Vakfıkebir İcra Dairesi"nin yetkisizliğine, kesinleşmiş kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde yetkisiz icra dairesine müracaat halinde takip dosyasının yetkili Akçaabat İcra dairesine gönderilmesine karar verilmiş, bu karar 08.06.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Alacaklı vekilinin Vakfıkebir İcra Müdürlüğü"ne 14.09.2009 tarihinde başvurarak dosyanın yetkili Akçaabat İcra Müdürlüğü"ne gönderilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Akçaabat 1.İcra Müdürlüğü"nce borçluya çıkartılan örnek 10 ödeme emrinin 25.09.2009 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlunun süresinde icra mahkemesine başvurarak, faize itirazın yanında, alacağın dayandığı belge örneklerinin ödeme emri ve takip talebine eklenmemesi, ödeme emri ve takip talebinin yasaya uygun olmaması nedeniyle iptalleri gerektiği yönünde de şikayette bulunduğu görülmektedir. Alacaklı, HUMK.nun 193. maddesinde öngörülen yasal 10 günlük süreden sonra dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi isteminde bulunduğundan, mahkemece, öncelikle HUMK.nun 193.maddesi uyarınca resen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.