Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/4945 Esas 2020/8949 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4945
Karar No: 2020/8949
Karar Tarihi: 14.12.2020

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/4945 Esas 2020/8949 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkûm edilmiştir. Temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır çünkü sanık müdafii duruşmaya gelmemiş ve mazeret bildirmemiştir. Yargılama sürecindeki işlemler kanuna uygun olarak yapılmış, deliller gerekçeli kararda gösterilmiştir ve eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiği saptanmıştır. Ancak, suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak temel cezaların alt sınırdan uzaklaştırılması ve 5237 Sayılı TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması nedeniyle sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesinde, suçun kanunsuzluğu kadar özellikle suçun işleniş şekli, konusu, mağdurların veya kamunun zarar görmesi, suçun işlenişinde kullanılan yöntem ve araçlar, suçun işlenişinde kullanılan insanların sayısı, suçun işlenişinde gösterilen tehlikeli davranışların şiddeti, eylemin işleniş şekline göre suçun olası veyahut gerçek mahiyeti belirtilir. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-b maddesi ise, 'uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu' için belirlenmiş bir madddir.
10. Ceza Dairesi         2020/4945 E.  ,  2020/8949 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : BAKIRKÖY 11. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

    Temyiz incelemesi; duruşmalı inceleme talebinde bulunan sanık müdafiinin yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemesi ve geçerli bir mazeret de bildirmemesi nedeniyle duruşmasız olarak yapılmıştır.
    Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkat alındığında temel cezalar belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması yerinde ise de; TCK"nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesinde öngörülen orantılılık ilkesine aykırı olarak alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi,
    2- Hükümden önce 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararına yanlış anlam verilerek 5237 sayılı TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması ve hükümden sonra 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 14.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.