Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5533
Karar No: 2018/287
Karar Tarihi: 18.01.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5533 Esas 2018/287 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, Akçalıuşağı köyünde bulunan ve orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen bir taşınmazla ilgilidir. Davacılar, tapu kaydında 30 dönümlük yerlerinin orman parseli içinde kaldığını belirterek tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. İlk olarak dava kısmen kabul edilmiş, buna karşı Hazine tarafından temyize gidilmiştir. Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak, daha detaylı bir inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karar sonucunda, çekişmeli taşınmazın davacılar adına tapuya tescili sağlanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri, 3402 sayılı Kanunun 16/D, 11/1, 20/C, 32/3, 45. maddeleri; 6831 sayılı Kanun; 3116, 4785, 5658 sayılı kanunlar; ve Medeni Kanunun 74. maddesidir. Kararın sonunda, onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine ve Harçlar Kanunu gereğince Hazineden harç alınmamasına karar verilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2017/5533 E.  ,  2018/287 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında Akçalıuşağı köyü 129 ada 141 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir.
    Davacılar, Ağustos 1315 tarih 3 sıra sayılı tapu kaydı kapsamında kalan 30 dönümlük taşınmazının orman parseli içinde bırakıldığını belirterek tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 26.05.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 40.619 m²’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hükmün Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28/06/2011 tarih ve 2011/8688 E. - 8204 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “....Mahkemece; bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 40.619 m²"lik kısmın kültür arazisi olduğu ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, incelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
    1) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı, 3402 sayılı Kanunun 16/D maddesi hükmünde "Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, özel yasaları hükümlerine tâbi olduğu"nun belirtildiği, bu nedenle ormanlar hakkında özel yasa olan 6831 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği ve 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin HGK"nın 08.06.2005 gün ve 2005/20-327-377 sayılı ve 28.06.2006 gün 2006/20-467-494 sayılı kararlarında da aynen benimsenmiştir. Bu nedenle, mahkemece davacıların tutunduğu Ağustos 1315 tarih 3 sıra sayılı tapu kaydının maliki olan .... ile davacılar arasında kaydi veya akdi irtibatın sağlanması yolunda davacılar süre verilmesi, bu irtibatın sağlanması halinde davaya devam edilmesi, irtibat sağlanamadığı takdirde yukarıda belirtildiği üzere zilyetlikle dava açma süresi geçmiş olduğundan davanın reddine karar verilmelidir.
    2) Yukarıda belirtildiği gibi, tapu kayıt malikleri ile davacılar arasında akdi veya kaydi irtibat sağlanması halinde, bu kez tapu kaydının üç tarafının orman okuması nedeniyle miktarıyla geçerli olacağı göz önde bulundurularak 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince kapsamanın belirlenmesi gerekir. Bu nedenle;
    Mahkemece, (dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri), (dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları), çekişmeli taşınmazın çevresinde tespit gören parsel olup olmadığı belirlenerek varsa komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki
    bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Kabule göre de, dayanak tapu kaydının miktarının 30 dönüm olduğu ve kaydın miktarıyla geçerli olduğu, yine talebin de 30 dönüm olduğu, medeni kanunun 74. maddesi gereğince mahkemenin taleple bağlı olduğu göz önünde bulundurulmadan kayıt miktarı ve talep aşılarak hüküm kurulması isabetsizdir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kabulüne, 129 ada 141 sayılı parsel içinde kalan ve 03/11/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 30.000 m² yerin davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince orman sınırlandırması ve arazi kadastrosu yapılmış, 17.04.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi