7. Ceza Dairesi 2019/4114 E. , 2021/10252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında ruhsatsız ve TAPDK uygunluk belgesi bulunmayan iş yerinde mahkeme kararına dayalı yapılan aramada ele geçen 73 kg. kıyılmış tütün ile 68 kutu makaron nedeniyle 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kamu davası açılmış olup, ele geçen kıyılmış tütünler ile makaronların yabancı menşeili olduklarının tespiti halinde sanığın eyleminin suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi kapsamında olacağı, kıyılmış tütünlerin yerli olduklarının tespiti halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Yasanın 8/5-o maddesinde belirtilen ve idari yaptırımı gerektiren kabahati oluşturacağı, sanık hakkında idare tarafından 29.01.2015 tarihli idari yaptırım karar tutanağı ile 4733 sayılı Yasanın 8/5-o maddesi uyarınca idari para cezası da verildiği gözetilerek, dava konusu kıyılmış tütünler ile makaronların yerli ya da yabancı menşeili olup olmadıklarının tespiti hususunda alanında uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1. Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini,
2. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin
yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken "suçun işleniş biçimi, yeri ve zamanı, işlenilmesinde kullanılan araçlar, suçun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin miktarı" gerekçe gösterilerek cezanın asgari hadden tayin ve tespit edildiği belirtildiği halde, adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi,
4. Adli para cezasının 20 eşit taksitle tahsiline karar verilirken uygulama maddesi olan TCK’nun 52/4. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nun 232/6. madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
5. 5237 sayılı TCK"nun 51/7. maddesi gereğince hapis cezası ertelenen sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği, TCK"nun 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde ise cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtaratının yapılmaması,
6. Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nun 53/4. fıkrası uyarınca 1. fıkradaki hak yoksunluklarının uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
7. Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.