12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/13017 Karar No: 2010/25755 Karar Tarihi: 02.11.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/13017 Esas 2010/25755 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/13017 E. , 2010/25755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/03/2010 NUMARASI : 2010/216-2010/218
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından borçlu S.K. ile birlikte yetki itirazında bulunan diğer borçlu İ.P. hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile Adana 1.İcra Müdürlüğü"nde icra takibine geçilmiş ve muteriz borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri gönderildiği tespit edilmiştir. Borçlu İ.P. tarafından, diğer itirazları yanında, takip dayanağı bono nedeniyle Adana İcra Dairelerinin yetkisine de itiraz edilmiş ve Bakırköy İcra Daireleri"nin yetkili olduğu ifade edilerek bu yönde karar verilmesi isteminde bulunulmuştur. İİK"nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK"nun 9/2.maddesi 1.cümlesine göre "davalı birden fazla ise, bunlardan birinin ikametgahında dava açılabilir ve bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar." Bu kural, icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri yönünden özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK"nun 9/2.maddesi 1.cümlesi hükmü uygulanmaz. Somut olayda, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu S.K."a Seyhan/Adana adresinde ödeme emrinin tebliğ edildiği ve yetki itirazında bulunulmadığından Adana İcra Daireleri yetkisinin kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece, somut olaya uygulanması gereken HUMK"nun 9/2.maddesi 1.cümlesi gereğince borçlunun yetki itirazının reddi ile esasa ilişkin itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetki itirazını engellemek için senedin diğer borçlu tarafından takip yapan alacaklıya muvazaalı olarak devredildiğine yönelik yargılamayı gerektirir bir iddianın kabul edilip, mahdut yetkili icra mahkemesinde HUMK"nun 9/2. maddesi uyarınca davanın sırf davalılardan birini kendi mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı belirtiler veya başka delillerle anlaşılırsa mahkeme onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı vereceği gerekçesiyle yetkisizlik itirazının kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.