13. Hukuk Dairesi 2017/1390 E. , 2020/2607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının 2006 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesine askeri öğrenci olarak girdiğini ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı"nda göreve başladıktan sonra firar ederek mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadığından re"sen görevinden ayrıldığını, davalının mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlamadan 11 ay 16 gün çalıştıktan sonra görevden re"sen ayrıldığından 926 sayılı kanunun 112. maddesi gereğince yükümlülük süresinin eksik kalan kısmı ile orantılı olarak okul masraflarının tazminat olarak tahsili gerektiğini, buna göre davalının çalıştığı yıla ait öğrenim giderleri oranlandıktan ve çalıştığı yıl kadar olan meblağ düşüldükten sonra geriye faiz hariç toplam 80,055,00-TL borcunun kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 80.055,00-TL asıl alacağın ilişik kesme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 17.220,52-TL asıl alacak ve 2.912,28-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere 20.132,80-TL alacağın ilişik kesme tarihi olan 19.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının borçlu olduğu miktar, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasa ve yönetmelik değişikliği hükümlerine göre belirlenmiş olduğundan; taraflar yararına hükmedilecek vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin dava tarihindeki haklılık miktarlarına göre belirlenmesi, karar-ilam harcının ise kabul edilen miktar üzerinden hesaplanması gerekir. Mahkemece, davacının davası kısmen kabul edildiğinden, davalıdan alınması gereken karar-ilam harcı karar tarihine göre kabul edilen miktar üzerinden binde 68,31 olması gerekirken, fazla harç hesap edilerek davalıdan tahsili doğru olmayıp, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm başlıklı bölümünün 2-a bendindeki "Kanunen alınması gerekli 2.722,81-TL nisbi karar ve ilam harcının, 24,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.747,11-TL harcın hazine adına davalı taraftan tahsiline," cümlesinin çıkarılarak, yerine "Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.375,27-TL nispi karar ve ilam harcı, 24,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.399,57-TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına," cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davalı yönünden kapalı, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık olmak üzere, 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.