22. Hukuk Dairesi 2015/17833 E. , 2015/22863 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, hafta tatili, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, 03.03.1992 tarihinden itibaren davalı şirkete ait değişik yerlerdeki baraj inşaatlarında formen olarak çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının işe girişten itibaren sürekli ve aralıksız olarak emekli olduğu 13.07.2012 tarihine kadar devam ettiğini, davalı şirketin tüm çalışmaların sosyal güvenlik kurumu"na bildirmediğini, en son net maaşının 2.078,87 TL olduğunu, çalıştığı süre boyunca sabah 07:00"da işe başladığını ve akşam 19:00"da işi bıraktığını, fazla çalışma alacaklarının kendisine ödenmediğini, yine haftasonları izin verilmediğini, cumartesi pazar günleri çalıştığını ancak hafta sonu çalışmasından dolayı kendisine ücret ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının 12.07.2012 tarihinde emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini, kendisine kıdem tazminatı ödeneceğinin bildirildiğini, şirketin ..."de yapmış olduğu iş sekteye uğraması sebebiyle kendilerine süre tanınmasının istendiğini fakat davacının beklemeyerek dava açtığını, davacının yıllık izinlerini tam olarak kullandığını, fazla çalışma bedellerinin maaş ile birlikte banka hesabına yatırıldığını, davacının en son aldığı brüt maaşın 2.380,00 TL net maaşının ise 1.703,84 TL olduğunu, davacının hesabına haziran ayı maaşı olarak 1.816,87 TL yatırıldığını, bu miktarı asgari geçim indirimi tutarı 113,03 TL"nin dahil olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla mesai ve hafta tatili alacağının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftalık oniki saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Her ne kadar mahkemece bordrolarda fazla mesai alacağının tahakkuk ettirildiğini ve buna göre davacının fazla mesai alacağını ispatlayamadığı gerekçesi ile fazla mesai alacağının reddine karar verilmiş ise de; davacıya ait bordroların bir kısmında fazla mesai tahakkukunun bulunduğu, fazla mesai tahakkukunun bulunmadığı dönemler bakımından davacının fazla mesai yaptığını ve ücretinin ödenmediği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile dosyadaki ve emsal dosyalardaki tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının kışın haftalık altı saat, yazın haftalık oniki saat fazla mesai yaptığının kabulü ile fazla mesai alacağının hüküm altına alınması gerekli iken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Hafta tatili ücreti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Kanun"un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Davacı haftanın yedi günü çalıştığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının hafta tatili izinlerini kullandığını beyan etmiştir. Davacı tanıkları haftanın yedi günü çalıştıklarını ancak iki ayda sekiz gün izin kullandıklarını beyan etmişlerdir. Davalı tanıklarıda Pazar günü çalıştıklarında yerine iki gün izin kullandıklarını belirtmişlerdir. Her ne kadar mahkemece tanık beyanlarına göre davacının haftasonu tatilleri yerine iki ayda bir sekiz gün izin kullandıklarını beyan etmelerine göre hafta tatili alacağının bulunmadığı gerekçesi ile hafta tatili alacağının reddine karar verilmiş ise de;davacının hafta tatili izinlerinin usulüne uygun olarak kullandırılmadığı sabittir. Dosya kapsamı ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığının kabulü ile hafta tatili alacağının hüküm altına alınması gereklidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.