Esas No: 2017/8759
Karar No: 2018/284
Karar Tarihi: 18.01.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8759 Esas 2018/284 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalı Hazine ve... Belediye Başkanlığı vekillerince tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu 128 ada 1 ve 129 ada 1 sayılı parseller mer"a niteliğiyle sınırlandırılmışlar, 127 ada 1 sayılı parsel ise, davalı ...adına tespit görmüştür.
Davacılar ... ve arkadaşları ile ..., 128 ada 1 ve 129 ada 1 sayılı parsellerin, ... ve arkadaşları da, 129 ada 1 sayılı parselin adlarına tescilini istemişler; ...Köy Tüzel Kişiliği, 127 ada 1 sayılı parselin köyün ortak yerlerinden olduğu; Hazine, 127 ada 1 sayılı parselin zilyetlik koşulları gerçekleşmediğinden tarla niteliğiyle Hazine adına tescilini; Orman Yönetimi ise, 129 ada 1 sayılı parselin kısmen orman olarak Hazine adına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece, davacı ..., ..., ... Köy Muhtarlığı ve Orman Yönetiminin davasının reddine, müdahil Hazinenin davasının kabulüne, Şivazet Dogan ve arkadaşlarının davalarının kısmen kabulüne, 127 ada 1, 128 ada 1 ve 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazların (A) ve (C) harfi ile işaretli kısımlarının taşlık ve çalılık olarak Hazine adına tesciline, 129 ada 1 sayılı parselin (B) ve (D) harfli kesimlerinin Haziran 1294 D. 1 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığından, tapu miktarı olan 27560 m² kısmının ... ve arkadaşları adına tesciline ilişkin verilen karar; Orman Yönetimi, Hazine, ... Köyü Tüzel Kişiliği, ..., ... ve arkadaşları, ... ve arkadaşları ile ...mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.01.2002 gün ve 2001/8503-151 sayılı kararında özetle; “...Dava konusu 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın resmî belgelerde ve orman tahdidinde orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği, toplanan kanıtlara ve kararın dayandığı gerekçeye göre, Orman Yönetimi, ..., ... ve arkadaşları, ... ve arkadaşları ile ...mirasçılarının temyiz itirazlarının reddine, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin temyiz istemleri sonucunda, 128 ada 1 ve 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazların mera olarak yapılan sınırlandırılması tespitine gerçek kişilerin itiraz ettiği, 129 ada 1 sayılı parsele karşı da Orman Yönetiminin kısmen itiraz ettiği, özel mülkiyet iddiasının, 128 ada 1 sayılı parselin tamamı ile 129 ada 1 sayılı parselin (A) ve (C) bölümlerine ilişkin kanıtlanamadığından, yine, mer"a olarak yazılıp özel siciline yazılması gerekirken, niteliğinin değiştirilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu,
127 ada 1 sayılı parsele ilişkin köy tüzel kişiliğinin mera iddiası bulunduğundan, komşu köylerden seçilecek mahalli bilirkişi ve tanıklar dinlenilmeli, ziraat bilirkişiden rapor alınmalı ve mer"a olup olmadığı saptanmalı, 129 ada 1 sayılı parsele ilişkin ... ve arkadaşları tarafından ibraz edilen 3 adet tapudan, mahkemece, taşınmazın (B) ve (D) harfli kesimlerine uyduğu benimsenen Haziran 1294 tarih D. 1 numaralı tapu kaydının bu yere uymadığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin Mart 1289 tarih D. 12 numaralı tapu kaydının uyduğunu belirttiklerinden, 9190 m² yüzölçümündeki 12 numaralı tapu kaydının revizyon gördüğü parseller bulunup bulunmadığı araştırılmalı, tapu kaydının miktarı ile geçerli kapsamı
saptanmalı, bu parsellerin kayıt fazlası olup olmadığı belirlenmeli, kayıt fazlası ise sınırda mera ve orman olduğu için özel mülke konu olamayacağından kazanılmasına olanak bulunup bulunmadığı gözetilmeli...” denilmiş; davacılar ... ve arkadaşları, ... ve arkadaşları, ...mirasçıları ile ..."ın Daire kararının düzeltilmesi istemi, 18.11.2002 gün 2002/8262-9334 E.K. sayılı karar ile reddedilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar ..., ..., Orman Yönetimi, ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davalarının reddine, katılan Hazinenin davasının kabulüne, ... ve arkadaşlarının davasının kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi Halis Çelik tarafından düzenlenen 10.06.2012 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 62147,59 m² ve (C) harfi ile gösterilen 50175,31 m² bölümlerin mera vasfıyla sınırlandırılmalarına ve özel sicillerine yazılmalarına, çekişmeli 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (B) ve (D) harfleri ile gösterilen toplam 97173,61 m² alanda kırmızı renge boyalı 9190 m² bölümün tamamının 480 pay kabul edilerek 96"şar payının ...., 18 payının ..., 39"ar payının .... ile veraseten iştirak olarak ... ve ....., 32 payının ..., 80"er payının ... ve ... adına tesciline, geriye kalan 87983,61 m² bölümün mera niteliğiyle sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş; davacılardan ..., ...,... ve ... vekili Av. ..., davacılar ..., ..., ..., ... ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 25/02/2014 tarih ve 2013/11087 – 2014/2400 sayılı kararı ile hükmün 129 ada 1 sayılı parselin (B) ve (D) bölümleri içinde kalıp davacı gerçek kişiler adına tesciline karar verilen 9190 m² bölümün dışında kalan 87983,61 m² yüzölçümlü bölümü için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “..1) Davacılardan ..., ...,... ve ... vekili Av. ... ile davacılar ..., ..., ... ve ..."in dava konusu 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi rapor ve krokilerinde (A) ve (C) işaretli bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesi sonucunda; incelenen dosya kapsamına göre, bu bölümler yönünden davanın reddine ilişkin verilen 24.03.2000 gün 1995/48-29 sayılı yerel mahkeme hükmü kesinleştiğinden temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı-davacı Hazinenin 129 ada 1 sayılı parselin davacı gerçek kişiler adına tesciline karar verilen 9190 m² bölümüne ilişkin verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; temyize konu taşınmaz bölümünün davacıların dayandığı Mart 1289 D tarih 12 sıra sayılı tapu kapsamında kaldığı ve bu hususun Dairenin 22.01.2002 gün 2001/8503-151 sayılı bozma kararında kabul edildiği, bozma kararına uyulmakla davacı gerçek kişiler yararına usûlî kazanılmış hak oluştuğu anlaşıldığından, temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3) Davalı-davacı Hazinenin 127 ada 1 sayılı parselin niteliğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, belgesizden tarla niteliğiyle davalı gerçek kişiler adına tespit görmüş, bu tespite karşı köy tüzel kişiliği tarafından mera, Hazine tarafından da zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle dava açılmış; mahkemece, Hazinenin davasının kabulü ile taşınmazın taşlık ve çalılık niteliğiyle tesciline ilişkin verilen karara karşı davalı gerçek kişilerin temyiz itirazları reddedildikten sonra Dairece, mera araştırmasının usûlünce yapılması, mera niteliğinde olduğunun tesbiti hâlinde, bu nitelik ile özel siciline yazılmasına karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, yapılan araştırma ve uygulama sonucunda ise, orman niteliğiyle tesciline karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın orman olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı, davada 3402 sayılı Kanunun 30. madde şartlarının da olmadığı, hâkimin, taleple bağlı olarak karar vermesi gerektiği, davalı gerçek kişiler yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı belirlendiğine göre, mevcut niteliğiyle Hazine adına
tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde orman niteliğiyle tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, 127 ada 1 sayılı parsele ilişkin kurulan hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
4) Davacılardan ..., ...,....vekili Av. ... ile davacılar ..., ..., ... ve ..."in dava konusu 129 ada 1 sayılı parselin (B) ve (D) bölümleri içinde kalıp davacı gerçek kişiler adına tesciline karar verilen 9190 m² bölümün dışında kalan 87983,61 m² yüzölçümlü bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, Dairenin 22.01.2002 gün 2001/8503-151 sayılı bozma kararına uyularak, yalnızca Mart 1289 D tarih 12 numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğundan, bu tapu kaydı miktarı kadar taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Her ne kadar, Yargıtay bozma kararına uyulmakla bozma kapsamında kalan hususlar yönünden ilgilileri yararına usûlî kazanılmış hak oluşturmakta ise de, Yargıtayın onama veya bozma kararlarında maddi hata yapılması bunun istisnası olup, ilgili taraf aleyhine veya lehine sonuç doğurmaz (Hukuk Genel Kurulunun 23.10.2002 gün ve E: 2002/10-895, K: 2002/838; 02.07.2003 gün ve E: 2003/21-425, K: 2003/441; 13.04.2011 gün ve E: 2011/9-72, K: 2011/99 sayılı kararları).
Davacı gerçek kişiler tarafından Haziran 1292 D tarih 10 sıra sayılı tapu kaydından intikal 02.11.1966 tarih 7 sıra, Haziran 1294 D tarih 1 sıra sayılı tapu kaydından intikal 02.11.1966 tarih 8 ve 12.01.1971 tarih 2 sıra ve Mart 1289 D tarih 12 sıra sayılı tapu kayıtlarına, asliye hukuk mahkemesinin 1956/74 Esas - 1967/325 Karar, 1972/154 Esas - 1972/436 Karar ve 1973/388 (1961/1) Esas - 1975/121 Karar, sulh hukuk mahkemesinin 1989/89 Esas - 1990/392 Karar, sulh ceza mahkemesinin 1961/419 Esas - 1964/73 Karar ve 1968/138 Esas - 1968/578 Karar, Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 1976/17 Esas - 1987/657 Karar sayılı dava dosyaları ve zilyetlik iddiasına dayanılarak kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır. Davacıların dayandığı Haziran 1294 D tarih 1 sıra ve Mart 1289 D tarih 12 sıra sayılı tapu kayıtları asliye hukuk mahkemesinin 1956/74 Esas - 1967/325 Karar sayılı dosya arasında uygulanarak kapsadığı alan belirlenmiş, tapu kayıtlarının sınırındaki yolun Oba yolu olduğu, içindeki yaşlı çınar ağacı yeri ile diğer sınırlarının tesbiti yapılmış, asliye hukuk mahkemesinin 1973/388 (1962/1) Esas 1975/121 Karar sayılı dosyasında da Haziran 1292 D tarih 10 sıra ile Haziran 1294 D tarih 1 sıra sayılı tapu kaydı kapsamları ile tapu kayıtlarının sınırları kavuşmadığından miktarı ile geçerli olduğu, miktar fazlası kısım üzerinde tapuya dayanan kişilerin zilyetliğinin bulunmadığı belirlenmiş, yine asliye hukuk mahkemesinin 1976/17 Esas - 1987/657 Karar sayılı dosyası arasında Haziran 1294 D tarih 1 sıra ve Haziran 1292 D tarih 10 sıra sayılı tapu kayıtlarının Oba yolunun batısında kaldığı, tapu miktarı kısım dışındaki alanlardan tapu maliklerinin el çektirildiği, tapu sahiplerinin kesintisiz ve çekişmesiz zilyetliklerinin bulunmadığı kabul edilerek kurulan hükümler, davacı gerçek kişiler yararına üstün delil niteliğindedir. Tüm bu yargısal kararlar ve dosya kapsamları birlikte değerlendirildiğinde, Dairenin 22.01.2002 gün ve 2001/8503-151 sayılı bozma kararında yer alan Haziran 1294 D tarih 1 sıra nolu tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığı hususu maddi yanılgıya dayalı olduğundan davacı gerçek kişiler aleyhine ve davanın diğer tarafları lehine usûlî kazanılmış hak oluşturmayacaktır. Bu nedenle, yerel mahkemece yapılan dayanak tapu uygulamaları eksik ve yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu nedenle, davacıların dayandığı Haziran 1292 D tarih 10 sıra, Haziran 1294 D tarih 1 sıra ve Mart 1289 D tarih 12 sıra sayılı tapu kayıtları, yine davacıların dayandığı ve yukarıda belirtilen mahkeme dosyaları alınmak suretiyle bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen memuru yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 129 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ve çevre araziye uygulanmalı, tapu kayıtlarının sınırları açık olduğundan ve miktarı ile geçerli bulundukları hususunda kesinleşmiş mahkeme kararları bulunduğundan 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, miktar fazlası kısma ilişkin davacı tapu sahiplerinin kesintisiz ve çekişmesiz zilyetlikleri bulunmadığı hususundaki kesinleşmiş mahkeme kararları gözönünde
bulundurulmalı, fen bilirkişiden yukarıda belirtilen dava dosyaları arasındaki tapu kaydı kapsamlarına ilişkin krokilerde saptanan sabit noktalar (Oba yolu, çınar ağacı, türbelinas yaylası yolu gibi) ile irtibatlı, keşfi izlemeye, denetime elverişli ve infazı mümkün bulunan krokili rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.”denilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında dava konusu 127 ada1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava tefrik edilmiş, davanın kabulüne,
Dava konusu ... Köyü 129 ada 1 parselde, fen bilirkişi İbrahim Uzuner"in 02/12/2014 havale tarihli raporuna ekli krokide,
(B) ve (D) ile gösterilen alanda sarıya boyalı E ile gösterilen 9190 m2 lik kesinleşen kısım çıkarıldıktan sonra kalan 89055,39 m2 lik kısmın tamamı 480 pay kabul edilerek;
96 payının ... oğlu ....,
96 payının ... kızı Emine Varlı,
18 payının ... kızı ...,
39 payının ... kızı ....
39 payının verasette iştiraken.... çocukları ... ve ...
32 payının ... kızı ...,
80 payının....oğlu ...,
80 payının ... oğlu ... adlarına tapuya tesciline,
karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı Hazine ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Bademağacı köyünde dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 23.02.1999 tarihinde yapılıp 22.12.1999 - 22.06.2000 tarihleri arasında askı ilânı yapılarak 23.06.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
... köyünde ise dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 27.07.1993 tarihinde yapılıp 17.06.1994 – 17.12.1994 tarihleri arasında askı ilânı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; temyize konu dosyada mera olarak sınırlandırılan 128 ada 1 ve 129 ada 1 parsellerle, ...adına tespit edilen 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar davalı olup, 127 ada 1 parsele ilişkin dava, son bozma ilamından sonra tefrik edilerek başka bir esasa kaydedilmiş olup temyize konu karar kapsamındaki taşınmazlardan değildir.
128 ada 1 parsel ise kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılmış, davacılar tapu kaydına dayanarak tespite itiraz etmişler, davacıların davasının reddine ilişkin hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 22/01/2002 tarih 2001/8503-151 karar sayılı ilamı ile davacıların özel mülkiyet iddiası ispatlanamadığından mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, daha sonra mahkemece davacıların 128 ada 1 parsele yönelik davalarının reddine karar verilmiş, kararın davacılarca temyiz edilmesi üzerine Dairenin 25/02/2014 tarih 2013/11087-2014/2400 sayılı kararında 128 ada 1 parselin tamamına ilişkin davanın reddi kararının kesinleştiğinden temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm 128 ada 1 parsel açısından da kesinleşmiştir.
Eldeki davada 129 ada 1 parsel temyiz konusu olup bu parsel bilirkişi raporlarına göre (A-B-C-D-E) kısımlarından oluşmaktadır. Taşınmazın (A-C) harfi ile gösterilen ( A=50175,31 m2,C= 62147,59 m2) kısımlara ilişkin davacıların davasının reddine bu kısımların mera vasfı ile tesciline, E harfli 9190 m2 kısmın .... ve arkadaşları adına tesciline ilişkin kararlara karşı davacılar, Hazine ve Orman Yönetimi tarafından yapılan temyiz itirazları reddedilerek taşınmazın (A-C-E) kısımları için verilen kararlar kesinleşmiş olup, taşınmazın (B-D) kısımlarından (E) harfli kısım çıktıktan sonra kalan 87983,61 m2 kısım için davacılardan ..., ...,... ve ... vekili Av. ... ile davacılar ..., ..., ... ve ..."in temyiz itirazları kabul edilmek sureti ile davacıların dayandığı tapu kayıtlarının ve bozma ilamında
yazılı dava dosyalarının uygulanması açısından hüküm Dairenin 25/01/2014 tarih 2013/11087-2014/2400 sayılı ilamı ile bozulmuş, dolayısı ile temyiz kapsamında kalan taşınmaz 129 ada1 parselin (B+D) harfli kısımlardan (E) harfli kısım çıktıktan sonra kalan alan olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece davacıların dayandığı tapu kayıtlarından Mart 1289 tarih 12 numaralı tapu kaydının taşınmazın (E) harfi ile gösterilen 9190 m2 kısma uyduğu, bu kısım için davacılar lehine verilen tescil kararının kesinleştiği, davacıların dayandığı Haziran 1292 tarih 10 ve Haziran 1294 tarih 1 numaralı tapu kayıtlarının kapsamlarının asliye hukuk mahkemesinin 1956/74 Esas - 1967/325 Karar sayılı dosyada belirlendiği, anılan tapu kayıtlarının taşınmazların sınırında olan “oba yolu”nun batısında kaldığının belirlendiği, 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 210568 m2 olarak tespit edildiği, bu miktardan daha önce kesinleşen (A-C-E) kısımları (A=50175,31 m2, C= 62147,59 m2,E=9190 m2) çıktıktan sonra kalan alanın B+D alanları olup 89055 m2 olduğu gerekçesi ile bu kısmın .... ve arkadaşları adına tesciline karar verilmişse de; hükme dayanak yapılan 02/12/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda (B-D) harfli kısımlardan kesinleşen (E) harfli kısım çıktıktan sonra kalan alan 87533 m2 olarak belirtilmiş, rapor ekindeki krokide taşınmazların koordinatları belirtilmek sureti ile yüzölçümleri gösterilmemiştir. Bu durumda hükümde tesciline karar verilen yer ile hükümde atıf yapılan taşınmazların yüzölçümlerinin birbiri ile çeliştiği, hükme esas alınan krokinin infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacılar ...., davalı Hazine ve davalı ... Başkanlığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.