22. Hukuk Dairesi 2014/13465 E. , 2015/22847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin yurtdışı şantiyelerinde 1972-2009 yılları arasında boya supervizörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence feshedilerek ...."ye gönderildiğini, hafta içi ve cumartesi günleri 06:00-18:30 saatleri arasında mesai yaptığını, ayda iki hafta sonu çalıştığını, dini bayramların ilk günü hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını, aylık fiks ücretinin 2.500,00 USD olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya dava konusu alacaklar ile ilgili ödeme yapılıp yapılmadığı uyuşmazlık konusudur.
21.01.2003-15.09.2004 tarihleri arasındaki çalışma döneminin davalı tarafça kıdem tazminatı ödemesi olduğu savunulan imzasız banka ödemesine ilişkin bilgileri içerir belge nazara alınarak bu dönemlerin dışlanması hatalıdır. İlgili bankalardan ödemelere ilişkin hesap dökümü celp edilmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
2-Davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacakları bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacaklara ilişkin tahakkukların ödendiği varsayılır.
Alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında söz konusu alacakların ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin söz konusu kalemlere ilişkin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; mahkemece tanık beyanı doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir. Davalı tarafça yabancı dilde hazırlanmış maaş bordrosu olduğu anlaşılan belgeler ibraz olunmuş bordrolarda yazılı miktarda fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği savunulmuştur. Ayrıca, 07.02.2014 tarihli dilekçeyle, davacının alacaklarının banka aracılığıyla ödendiği ileri sürülerek, Katar Emirliğinde bulunan Qatar National Bank isimli bankadan davacının hesap dökümünün celbi talep edilmiştir. Mahkemece, bordrolar nazara alınmamış, bildirilen banka hesap dökümleri ise celp edilmemiştir. Söz konusu belge yabancı dilde hazırlanmış olmakla birlikte, belge içeriklerinde rakamlar yer almaktadır. Bu halde, mahkemece, davacı asil isticvap olunmaksızın ve davalı vekilince bildirilen banka hesabına ilişkin hesap dökümleri celp edilip incelenmeksizin sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Anılan sebeple, öncelikle, bildirilen banka hesabına ilişkin hesap dökümleri ilgili bankadan istenilmeli; sonrasında ... başlıklı belgelerde yer alan tahakkukların hangi alacağa yönelik olduğu tercüme yoluyla tespit edilmeli, belirtili rakamlarda ödemelerin yapılıp yapılmadığına dair, davacı asil 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 169. ve devamı maddeleri uyarınca isticvap olunmalıdır. Neticeye göre, yukarıda bahsedilen ilkeler çerçevesinde dosya kapsamı bir değerlendirmeye tabi tutularak, sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan fazla mesai hesabında yıllık izin kullanılan dönemlerin dışlanmadığına ilişkin davalı itirazı yönünden bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Bu dönemlerin fazla mesai hesabında dışlanması gerektiği gözetilerek denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Aynı zamanda davalının ulusal bayram ve genel tatil günlerine denk gelen Cuma günlerinin hesaplamada dışlanmadığına ilişkin davalı itirazı yönünden bilirkişi raporu denetime elverişli değildir. Bu günlerin dışlanması gerektiği gözetilmelidir.
Mahkemece, bilirkişiden yukarıda belirtilen esaslar dahilinde denetime elverişli rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.