Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9792 Esas 2012/11844 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9792
Karar No: 2012/11844
Karar Tarihi: 31.12.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/9792 Esas 2012/11844 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, Küçüksinekli Köyü'ndeki bazı taşınmazların tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmışlar. Mahkeme, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro tespitlerinin tapuya tescil edilmesiyle ilgili olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin uygulanmayacağına dair düzenleme bulunmadığından, mahkemece re'sen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Davacıların ise talepleri, dava açma süresi içinde yapılmıştır. Mahkemenin yazılı şekilde hüküm kurması isabetsiz bulunmuş ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 4. maddesi ve 12/3. maddesi
16. Hukuk Dairesi         2012/9792 E.  ,  2012/11844 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kullanım kadastrosu sırasında Küçüksinekli Köyü çalışma alanında bulunan 148 ve 151 parsel sayılı 7218,40 ve 16.220,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazların ..."nun kullanımında olduğu; 149 parsel sayılı 36.682,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın ise beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ..."nun kullanımında olduğu şerhi verilerek arsa niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Davacılar, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmışlar; ıslah dilekçesinde ise çekişmeli taşınmazların tutanağın beyanlar hanesindeki davalılar adına yapılan zilyetlik şerhinin iptali ile kendilerinin zilyet olduklarının beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro tespitleri, 03.08.2000 ila 04.09.2000 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmış olup, 05.09.2000 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na eklenen Ek 4. madde içeriğinde, bu şekilde yapılan tespitler hakkında 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinin uygulanmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığına göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin mahkemece re"sen dikkate alınacağı açıktır. Ancak davacı taraf, 10 yıllık hak düşürücü süre geçmeden 02.08.2010 tarihinde tapu kaydının iptali istemiyle dava açmış; 31.12.2010 tarihli ıslah dilekçesinde ise zilyetlik şerhinin iptalini istemiştir. Bu talep, dava dilekçesinde belirtilen talebin daraltılmasından ibaret olduğuna göre dava, yasal süresinde açılmıştır. Hal böyle olunca öncelikle yasal hasım olan Hazine davaya dahil edilip taraf teşkilinin tamamlanması, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp, davacıların yasada belirtilen şekilde bir kullanımları olup olmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.