23. Ceza Dairesi 2015/121 E. , 2015/112 K.
"İçtihat Metni"
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
Esas No : 2015/121
Karar No : 2015/112
Tebliğname No: 11 - 2011/175938
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/02/2011
NUMARASI : 2010/802 (E) ve 2011/64 (K)
SANIK : D.. Y..
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ:13/09/2010
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
Somut olayda; sanığın bir başkası adına kayıtlı telefonla rastgele numaralar çevirdiği esnada karşısına, yaşlı bir bayanın çıktığını anlaması üzerine" nasılsın anneanne" diye hitap da bulunduğu, katılanında, telefondaki sanığı, torunu S... zannettiği, S... sen misin dediği, sanığın mağdurenin torunu S... rolünü oynayarak kaza yaptığından bahisle katılandan hesaba para göndermesini istediği, katılanın kısa süre içerisinde sanığa beş kez toplam da 4.200 tl para havale ettiği, bu nedenle sanığın ikrarı ile sübut bulduğundan mahkumiyetine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Katılanın akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunduğuna dair herhangi bir iddia ve rapor bulunmadığından 18/09/1934 doğumlu olması sebebiyle çok yaşlı olduğundan bahisle sanığın, TCK" nın 158/1-c maddesinde düzenlenen kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin takdir ve tartışmasının üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi"ne ait olduğu yönündeki tebliğnamede yeralan görüşe iştirak edilmemiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12.12.2006 gün ve 2006/11301 esas, 2006/296 sayılı kararında da açıklandığı üzere "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" başlığı altında yeni sistemde güvenlik tedbiri olarak düzenlenmiş bulunan ve hapis cezasının yasal sonucu olan hak mahrumiyetleri kararda gösterilmemiş olsa bile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin infaz sırasında dikkate alınması mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafisinin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07.06.2011 tarih, 2011/9-88 esas, 2011/116 karar sayılı kararına göre, sanığın tekerrüre esas daha ağır mahkumiyeti bulunmasına karşın daha az cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden 5237 sayılı TCK.nun 58/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerine ""Sultanbeyli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/147 esas ve 2010/386 karar sayılı ilamında 6136 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan verilen 1 yıl erteli hapis cezası mahkumiyeti bulunduğundan, hakkında hapis cezasının infazı yönünden TCK.nun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, ancak 5275 sayılı Kanun"un 108. maddesinin uygulanması yönünden aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktar açısından, mahkemece tekerrüre esas alınan Sultanbeyli 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/807 esas ve 2010/349 karar sayılı mahkümiyetinin esas alınmasına,” yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.