8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3811 Karar No: 2017/4398 Karar Tarihi: 27.03.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/3811 Esas 2017/4398 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/3811 E. , 2017/4398 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
İİK"nun 4949 sayılı Kanun"la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2015 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında temyize konu değerin 5.980,00 TL"yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.03.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Borçlu vekili şikayetinde, alacaklı tarafından ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/7221 Esas sayılı dosyası ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/256 Esas -2012/342 Karar sayılı 21.06.2012 tarihli Kamulaştırma bedel tespiti ve tescil ilamına dayalı olarak takip başlatılarak müvekkilinin ilama konu taşınmazdan tahliyesinin istenildiğini, dayanak ilamın temyizde inceleme aşamasında olup bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirtilip, bu haliyle borçlunun uğrayacağı zararların telafisinin mümkün olamayacağını iddia ederek dayanak ilam kesinleşinceye kadar icranın geri bırakılmasını istemiştir. Alacaklı vekili 13.01.2015 günlü oturumdaki beyanında; davanın açılmasından sonra davacı tarafından taşınmazın tahliye edildiğini, ancak davanın tahliyeyi geciktirmek maksadıyla açıldığını, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacı tarafın sorunlu tutulması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, dava açılmasından sonra davaya konu edilen taşınmazın tahliye edildiğinden konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Kararı davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek aleyhine hüküm altına alınan vekalet ücreti yargılama gideri yönünden temyiz etmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 363.maddesine göre 2013 yılında İcra Mahkemeleri’nce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin 5.240 TL’nin üzerinde olması gerekir. Bir kararın temiz kabiliyetini haiz bulunup bulunmadığı belirlenirken davanın türü yanında temel ölçü olarak davanın miktar veya değeridir. Bu miktar belirlenirken hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç gibi esas davanın konusunu oluşturmayan bölümler dikkate alınmaz. Somut olayda, davalı temyizinde davanın açılmasına sebebiyet vermediğini ileri sürdüğüne ve dava konusu edilen miktar kesinlik sınırının üzerinde olduğuna göre davanın esasına yönelik haklılık incelemesinin yapılmasını istemektedir. Bu haliyle temyize konu miktar kesinlik sınırının üzerinde olup, temyiz incelenmesinin yapılması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddi yönündeki görüşüne katılmıyorum.