14. Hukuk Dairesi 2018/4437 E. , 2019/3296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.07.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 150 ada 15 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalılara ait 150 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ve davacıya ait 15 parsel lehine davalılara ait 16 ve 20 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına dair verilen kararın davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onanmasına karar verilmiş; davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Dairemizin 07.10.2015 tarih 2015/9192 Esas, 2015/8545 Karar sayılı ilamıyla, “ Fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca yüzölçümü daha büyük olan taşınmazdan geçit hakkı kurulması gerektiği, tapu kayıtlarına göre kuzeydeki 13 parsel ile güneydeki 20 parselin yüzölçümlerinin aleyhine geçit kurulan 16 parselden fazla olduğu, bilirkişi raporunda da 2. alternatiften geçit kurulmasının uygun olmadığının belirtilmediği, raporda bu konuda bazı tespitlerde bulunarak hangi seçeneğin tercih edileceğinin mahkemeye bırakıldığı, bilirkişinin belirlediği hususların 2 No"lu sarı renkle gösterilen seçenekten geçit kurulmasına engel olmadığı, 16 parsel aleyhine A harfiyle gösterilen seçenekten geçit kurulmasının zaten küçük olan bu parseli ekonomik olarak daha fazla zarara uğratacağı, bu nedenle mahkemenin sarı renkle gösterilen 1 No"lu alternatif ve 20 sayılı parselin B ile gösterilen kısmından sonra 16 parseli çevreleyen kısmından geçirilmek suretiyle güneydeki yola ulaşacak şekilde diğer alternatif incelenerek en uygun seçenekten geçit kurulması gerekir.” gerekçesiyle onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ve davacıya ait 15 parsel lehine fen bilirkişilerinin 24.02.2016 tarihli raporu ve ekli krokisinde 3 No"lu alternatif olarak 16 parselde A harfiyle gösterilen 161,26 m2"lik kısım ile 20 parselde B harfiyle gösterilen 104,92 m2"lik kısım üzerinde geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.03.2017 tarih 2016/10373 E-2017/1604 K sayılı ilamıyla, “1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Mahkemece bozma kararı doğrultusunda yeniden keşif yapılarak alınan bilirkişi raporuna göre 150 ada 15 parsel yararına en uygun güzergah olan 150 ada 16 ve 20 parseller üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmesi yerinde ise de, bozma kararı öncesinde alınan 15.11.2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda bu parseller üzerinde kurulacak geçit bedeli toplam 3.684,50TL olarak hesaplanmış ve bunun 2.999,00TL"lik kısmının 16 parsel malikine, 324,00TL"lik kısmının ise 20 parsel malikine ödenmesinin gerektiği bildirilmiş; bozma kararı sonrası alınan 29.02.2016 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise bu parseller üzerinde kurulacak geçit bedelinin toplam 805,20TL olduğu belirtilerek bunun 487,80TL"lik kısmının 16 parsel malikine, 317,40TL"lik kısmının ise 20 parsel malikine ödenmesi gerektiği bildirilmiş olup belirtilen sebeplerle bahsi geçen raporlar arasında çelişki bulunduğu, mahkeme tarafından da bozma kararı sonrası alınan ziraat bilirkişi raporuna göre depo edilen 3.684,50TL"den 487,80TL"lik kısmının 16 parsel malikine, 317,40TL"lik kısmının ise 20 parsel malikine ödenmesine, bakiye kısmın ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, ilk karar davacı tarafça temyiz edilmemiş olup artık davalı taraf lehine usulü hak oluştuğu ve geçit bedeli olarak daha az miktara hükmedilemeyeceği de göz önünde bulundurularak yeniden keşif yapılmak suretiyle geçit bedelinin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda keşif tarihi itibariyle belirlenmesi gerekirken bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.”gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ve 24/02/2016 tarihli fen bilirkişileri ... ve ... tarafından düzenlenen rapor ve ekli kroki-1 de 3 nolu alternatif kırmızı renkle gösterilen bölümde dava konusu 150 ada 15 parsel sayılı taşınmaz yararına 150 ada 16 parsel taşınmazda A harfiyle gösterilen 161,26 m²"lik bölümünde ve 150 ada 20 parsel taşınmazın B harfi ile gösterilen 104,92 m²"lik bölümünde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince:
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda; depo edilen geçit bedelinin davalılara ödenmesine ilişkin olarak hükmün 3. bendinde, “Davacı tarafından depo edilen 7.354,84TL paradan 4.394,52TL"sinin 150 ada 16 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ..."a, 2.960,32TL"lik kısmın 150 ada 20 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ..."a verilmesine,” denildikten sonra 4. bendinde, “394,52TL"sinin 150 ada 16 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ..."a, 2.960,32TL"lik kısmın 150 ada 20 parsel sayılı taşınmaz maliki davalı ..."a verilmesine,” ve 6. bendinde, “Karar kesinleştiğinde davacı tarafından depo edilen 7.354,84TL"nin davalıya ödenmesine” karar verilmek suretiyle infazda tereddüt meydana getirecek şekilde çelişki yaratılmıştır.
Ancak, belirtilen bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 4. ve 6. bentleri hükümden çıkarılarak hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.