Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/247 Esas 2015/110 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/247
Karar No: 2015/110
Karar Tarihi: 26.03.2015

Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/247 Esas 2015/110 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/247 E.  ,  2015/110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır ceza Mahkemesi
    SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
    Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir.
    Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten süjelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Suçun bu nitelikli halinin oluşabilmesi için, bankaya ait mal ve hizmetler ile fonksiyonlarının kullanılması yeterli olup suçun mağdurunun kim olduğunun nitelikli halin oluşumu bakımından ayrıca bir önemi bulunmamaktadır. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde ;
    Sanık Köksal’ın borcuna karşılık katılan şirkete 13.01.2010 keşide tarihli, keşide yerinde “KL” yazan, 3070 TL bedelli çek keşide ederek verdiği, çek
    muhatap bankaya ibraz edildiğinde muhatap banka tarafından çekin üzerindeki imzanın keşideci imzası ile uyuşmaması ve sahte olması kuşkusu nedeniyle ödemesi yapılmadığı, bunun üzerine katılan şirketin vekili aracılığıyla şikayetçi olduğu, sanık hakkında Karamürsel Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde Çek Kanunu"na muhalefet suçu kapsamında kamu davası açıldığı, Sulh Ceza Mahkemesi’nin eylemin TCK 158/1-f maddesi kapsamında kaldığı kanaatiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği, davaya bakan ağır ceza mahkemesi tarafından da sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılan olayda,
    5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup; iddianameye konu suç ile “bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” “suçlarının birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, iddianameye konu olan suçun “ Bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçuna dönüşmeyeceği ilkeleri dikkate alındığında, Sulh Ceza Mahkemesi"nce verilen görevsizlik kararı ile iddianame dışına çıkılmasının mümkün olmadığı, iddianamade tavsifi yapılan ve açıkça sanık hakkında “Karşılıksız çek keşide etme” suçundan açılan dava ile bağlı kalınarak yargılamaya devam edilip karar verilmesi gerektiği, iddianamedeki sevk ve anlatıma göre, “bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan sanık hakkında açılmış dava bulunmadığından, bu suçtan yargılama yapıp karar vermek için ayrı bir iddianame tanziminin gerektiği gözetilmeden, dava konusu iddianame dışına çıkılarak ve dava konusu yapılmayan suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.