22. Hukuk Dairesi 2015/17253 E. , 2015/22774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra-inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin sona erdiğini belirterek ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davaya cevap vermemiş duruşmalara katılmamış ancak sunmuş olduğu dilekeçlerle davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının aylık ücret miktar noktasında toplanmaktadır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, iş yerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, iş yerinin özellikleri, emsal işçilere o iş yerinde ya da başka iş yerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, iş yerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, iş yerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davacının, davalı şirkette doktor olarak çalıştığı, aralarında, 21.03.2012 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı ücretinin aylık 18.000,00 TL olduğunu iddia ettiği, davalının miktarla ilgili cevap vermediği görülmüştür. Mahkeme davacının ücretini Ankara Tabip Odasından sorulmak suretiyle aylık 8.000,00 TL olduğuan karar vermiştir. Ücretin belirlenmesi noktasında emsal ücret araştırması yaptığı anlaşılmış ise de; ücret bilgisinin davacının çalışmış olduğu bölgeden sorulmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece öncelikle, işçinin meslekte geçirdiği süre, davalı iş yerindeki çalışma süresi, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek Van Tabip Odası veya yakın çevre illerin tabip odalarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, daha sonra tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek davacının gerçek ücreti tespit edilmeli ve bu ücret üzerinden hesaplama yapılmalıdır. Eksik inceleme ile ücretin yazılı şekilde kabul edilerek hüküm altına alınması yerinde olmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.