10. Hukuk Dairesi 2020/6854 E. , 2021/2684 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
...
Dava, davacılar murisi ... ’ın bir kısım sigortalılık süresinin fiili olmadığı gerekçesi ile yersiz ödemenin iadesine ilişkin davalı işleminin iptali ile davacıların borçlu olmadıklarının ve murislerinin sigortalılığının gerçek olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacılardan ... ve ... vekili ile ... vasisi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacılardan ... ve ... vekili ile ... vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Dava, davacılar murisi ...’ın bir kısım sigortalılık süresinin fiili olmadığı gerekçesi ile yersiz ödemenin iadesine ilişkin davalı işleminin iptali ile davacıların borçlu olmadıklarının ve murislerinin sigortalılığının gerçek olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
II- CEVAP:
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; hizmetleri iptal edilen davacılar murisinin iptal işlemi sonucu yapılan ödemeler bağlandığı tarih itibariyle iptal edilerek yersiz ödeme oluşturulduğunu, belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece,”müteveffa ..."ın işveren ..."in ...sicil numaralı işyerinde 01.07.2008-20.05.2009 tarihleri arasında geçen 320 gün ve ... sicil numaralı işyerinde 21.05.2009-07.02.2010 tarihleri arasında geçen 257 gün olmak üzere toplam 577 gün fiili çalışmaya dayanmayan süreler olduğu görüş ve kanaatine varıldığından davalı kurumun 01.07.2008-20.05.2009 tarihleri arasında geçen 320 gün ve 21.05.2009-07.02.2010 tarihleri arasında geçen 257 gün olmak üzere toplam 577 günlük prim ödeme gün sayısının iptal edilmesine ilişkin işlemlerin yasal mevzuata uygun olduğu ve herhangi bir hata bulunmadığın, müteveffa ..."ın ... sicil numaralı işyerinde 01.07.2008-20.05.2009 tarihleri arasında ve ... sicil numaralı işyerinde 21.05.2009-07.02.2010 tarihleri arasında fiili çalışmaya dayanmayan sigortalı günleri iptal edildiğinden, kurumdan yaşlılık aylığı almaya hak kazanmadığından, 01.03.2010 tarihinden bağlanan yaşlılık aylığının iptal edilmiş ve 01.03.2010- 18.12.2014 tarihleri arasında yersiz ödenen yaşlılık aylıkları toplam tutarı 37.756,73 TL borç çıkartılmış olup, borç çıkartılan yaşlılık aylıkları 5510 sayılı Kanunun 96. maddesinin 1. fıkrasının a bendi gereğince ödeme tarihlerinden işleyecek kanuni faizi ile birlikte davacılar tarafından davalı ... Başkanlığına ödenmesi gerektiği kanaatine varılarak hüküm kurmaya elverişli yeterli gerekçeyi içerir denetimli uzman bilirkişi raporu benimsenerek...”davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar ... ile ... vekili ile davacı ... vasisi, davacılar murisinin gece bekçisi olarak inşaat işlerinde çalıştığına ilişkin tanıklar anlatımlarına itibar edilmemesini, tanık olarak dinlenen ...’in; murisin kendi yanında çalıştığını doğrulamasının ve iptal edilen döneme ilişkin olmasa bile diğer tanıkların; murisin yaptığı işe ilişkin beyanları dikkate alınmamasını istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak belirtmişlerdir.
B- BAM KARARI
Davacılar ... ve ... vekili ile davacı ... vasisinin, Malatya 2. İş mahkemesinin 29.11.2018 tarih ve 2018/325-2018/592 sayılı kararına yönelik istinaf başvurularının, HMK"nın 353/1-b maddesinin (1) numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacılar vekili, Kurumca iptal edilen çalışmaların fiili olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı tarafından 27.11.2014 günü beyanlarına başvurulan dava dışı işveren ...’in; “İnşaatlarımda hiçbir zaman geçe bekçi bulunmamıştır. İnşaatlarım gece bekçisini çalıştırmamı gerektirecek yerlerde değildir. Sormuş olduğunuz ...’ı tanımamaktayım. Kendisi inşaatlarımda gece bekçiliği yapmış olamaz” şeklindeki beyanda bulunduğu, müteveffa ..."ın Müteahhit ..."e ait ...sicil numaralı işyerinde 01.07.2008-20.05.2009 tarihleri arasında geçen 320 gün ve ... sicil numaralı işyerinde 21.05.2009-07.02.2010 tarihleri arasında geçen 257 gün olmak üzere toplam 577 günlük prim ödeme gün sayısının iptal edildiği, 08.02.2010 tarihli tahsis talebine istinaden 180 gün askerlik borçlanması, mülga 506 sayılı Kanun kapsamındaki 1116 günlük hizmet süresi ile mülga 2925 sayılı Kanun kapsamındaki 2326 günlük hizmet süresi olmak üzere 3622 prim gün sayısı üzerinden 01.03.2010 tarihinde itibaren yaşlılık aylığı alan davacılar murisinin, mülga 506 sayılı Kanun kapsamındaki 577 günlük hizmet süresinin iptali nedeni ile prim ödeme gün sayısının 3600 günden aşağı düştüğü ve bu hali ile yaşlılık aylığı almasının mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacılar ... ve ... vekili ile davacı ... vasisi tarafından ileri sürülen istinaf başvuru sebep ve gerekçelerinin yerinde görülmediği, Kurum müfettişlerince işyerinde yapılan incelemelere ait tutanaklar ile denetim raporlarının dosyaya getirtildiği, beyanlarına başvurulan tanıkların nitelik olarak davacının çalışması bilebilecek kişilerden seçilmediği, dava dışı işverenin yargılama sırasında ...’ın fiili olarak çalıştığına dair müfettiş raporunda yer alan beyanından tamamen farklı ifadeler kullanması karşısında mahkemece davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; talep konusu dönemde davacının çalışmalarının fiili çalışmaya dayalı olup olmadığının tespiti noktasında yapılan araştırma yetersiz olup; mahkemece, öncelikle iptale dayanak müfettiş raporunla sigortalılığı iptal edilmeyen, ..."e ait ...sicil numaralı işyeri ve ... sicil numaralı işyeri bordrolarında kayıtlı kişiler ile komşu başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı ve böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Yukarıda belirtilen bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacılardan ... ve ... vekili ile ... vasisinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.