11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1794 Karar No: 2020/7645 Karar Tarihi: 23.12.2020
Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1794 Esas 2020/7645 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında 2009 yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında sahte fatura kullanmakla suçlu bulunduğunu ve temyiz incelemesi yapıldığını belirtiyor. Ancak gerçeğin tespit edilmesi bakımından eksik araştırma yapıldığını, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmamasıyla eksik ceza tayini yapıldığını, vekalet ücreti miktarının maktu tarifeye göre belirlenmesi gerektiğini ve TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın yapılması gerektiğini söylüyor. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar veriliyor. Kararda, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi açıklanıyor.
11. Ceza Dairesi 2019/1794 E. , 2020/7645 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılan vekilinin temyiz talebinin vekalet ücreti verilmesine, sanığın temyiz talebinin ise mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek inceleme yapılmıştır. Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında faturalarda yer alan malları aldığını ve sahte olduğunu bilmediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; 1) Suça konu olan faturaları düzenleyen mükellef hakkında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, 2) Faturaları düzenleyen mükellefin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendisinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiğinin, sanığı tanıyıp tanımadığının sorulması, 3) Faturaların gerçek alım- satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; a) Bahsi geçen faturayı düzenleyene ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; mükellefin yeterli mal girişi, üretimi ya da stoku olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile sanığa ait ticari defterler ve belgeler üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 4- Kabule göre de; a) Sanığın aynı takvim yılı içerisinde birden fazla beyannamede sahte fatura kullanması şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini, b) 05.11.2009 tarihli en son faturanın KDV beyannamesinde kullanılması sebebiyle suç tarihi 25.12.2009 olduğu halde, karar başlığında 2009 olarak eksik gösterilmesi, c) Kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, d) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, katılan vekilinin temyiz talebinin yalnızca vekalet ücreti verilmesine yönelik olması nedeniyle ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 23/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.