
Esas No: 2016/6165
Karar No: 2018/776
Karar Tarihi: 12.02.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/6165 Esas 2018/776 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine asıl ve birleşen davalarda 06/08/2013 gününde verilen dilekçe ile icra takibine yapılan itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 22/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalının birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 5236 sayılı Kanun ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümünün 2.080,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda temyize konu olan tutar, birleşen dava yönünden miktar itibarıyla bu düzeye ulaşmadığından davalı vekilinin temyiz inceleme isteğinin reddine,
2-Davalının asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
a-Dava, tacirler arası haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; davalı tarafından yapılan elektrik direği dikim çalışmaları sırasında davacıya ait şebeke hattına zarar verildiğini, hasar ve su kaybı bedelinin tahsilinin davalıdan talep edilmesine rağmen ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; davacının zararı ispatı halinde davalının kusuru oranında talepte bulunabileceğini, keşif özetinden talebin ne kadarının işçilik bedeli olduğunun belli olmadığını, işçilik bedelinin talep edilemeyeceğini, ...Tarifeler Yönetmeliği gereği %50 fark talep edilmesinin de usulsüz olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı, davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında su şebeke hattına hasar verildiğini öne sürmüş, iddia ettiği zarar miktarına ilişkin kalemlere ...Tarifeler Yönetmeliği’nin 67. maddesi hükmü uyarınca %50 ilave yaparak istemde bulunmuştur. Sözü edilen Yönetmeliğin 67. maddesi hükmünde “Su ve kanalizasyon tesislerine, bilerek veya bilmeyerek çeşitli nedenlerle zarar verenler hakkında Devlet malına karşı suç işleyenlere ilişkin hükümler uygulanmakla beraber, zararın giderilmesi için yapılan harcamalar %50 fazlasıyla kendilerinden tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda zarar elektrik direği dikim çalışmaları sırasında meydana gelmiş olup sözleşme kapsamında değil haksız fiil niteliğindedir. Gerçek zarar ilkesi zarar görenin mal varlığını haksız fiilin meydana gelmesinden önceki duruma getirmeyi amaçladığından Yönetmelik hükmüne göre yapılacak hesap anılan ilkeye ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına da aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
b-Dosya içeriğinden alacak olarak istenilen bedelin bir bölümünün davacının kendi çalıştırdığı işçi ve vasıta giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi raporunda az yukarıda açıklanan hukuksal olgular göz ardı edilerek, zarar kalemleri sıralanırken genel idare giderlerine yer verilerek hesaplamaya dâhil edilmiş, mahkemece de benimsenen bu rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Davacı kurumun onarım giderleri belgelerinde belirtilen miktarlar doğru kabul edilerek, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemez.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutup çalıştırma veya harcama yapma söz konusu ise bunların kanıtlanması için davacı tarafın delilleri sorulup saptanmalı, bu konudaki gösterilecek deliller toplanmalı, özel olarak işçi tutup çalıştırıldığının ve harcama yapıldığının kanıtlanması halinde gerekirse bu yönden de zararın hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmalı, davacı tarafın isteyebileceği gerçek zarar miktarı duraksamasız belirlendikten sonra dosya kapsamı bütün olarak değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmelidir.
Mahkemece böylesine bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının birleşen davaya yönelik temyiz inceleme isteğinin reddine, temyiz olunan kararın (2/a-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.