10. Hukuk Dairesi 2013/9672 E. , 2014/5067 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, 30.04.2010 tarihli talebi ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine; bu olmadığında 01.10.2010 tarihinden itibaren yapılan yaşlılık aylığı tahsis işlemi geçerli olup, aylıkların ödenmeye devam edilmesi gerektiğinin tespitine ve aksi Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacıya, 15.10.1989 – 14.04.2000 tarihleri arasında 5434 sayılı Yasa, 01.08.1978 – 30.11.1978, 18.05.2000 – 30.04.2010, 26.05.2010 – 19.09.2010 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa (5510 sayılı Yasa md.4/1-a) kapsamındaki sigortalılıkları birleştirilerek 01.10.2010 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasadan (5510 S.Y. md.4/1-a) yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Davacının, 09.03.2010 tarihinden itibaren vergiye kayıtlı olarak kendi nam ve hesabına çalışmaları bulunmakta olup; Kurum tarafından önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalılığa ara verdiği 30.04.2010 tarihi gözetilip, 01.05.2010 tarihinden itibaren aynı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş; prim borcunun bulunduğu gerekçesi ile bağlanan yaşlılık aylığı başlangıçtan itibaren iptal edilip,
ödenen aylıklar borç çıkarılmıştır. Mahkemece, davacının 01.05.2010 – 25.05.2010 tarihleri arasında Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı olduğu belirtilerek, bu döneme ilişkin prim borcunun ödendiği 16.01.2013 tarihini takip eden aybaşı olan 01.02.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanacağının tespitine karar verilmiştir.
5510 sayılı Yasanın 53. maddesinin uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan düzenlemesi gereğince önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınması gerekir. Davacı, vergi kaydına dayalı kendi nam ve hesabına çalışmaları nedeniyle 01.05.2010 tarihi ile yaşlılık aylığı tahsisi için Kurum’a başvurduğu 23.09.2010 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı sayılmalıdır.
Hizmet birleştirmesine yönelik 2829 sayılı Yasa gereği, sigortalının tüm hizmetlerinin birleştirilmesi zorunlu olmayıp; sigortalı, tahsise yeten istediği yasa kapsamındaki sigortalılıklarını birleştirerek yaşlılık aylığı bağlanmasını isteyebilir.
30.04.2010 tarihli yaşlılık aylığı iddiasını ispat edemeyen davacı lehine, 5434 sayılı Yasa ile 01.08.1978 - 30.04.2010 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa (5510 S.Y. md 4/1-a) kapsamındaki sigortalılık süreleri ve prim gün sayısı gözetildiğinde, 01.10.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı şartları gerçekleşmekte olup; Kanunun 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle prim borcunun varlığı aylığa engel olmadığı gibi, anılan prim borcunun davalı Kurum tarafından tahsilinin her zaman mümkün bulunduğu gözetildiğinde, yaşlılık aylığının 01.10.2010 tarihinden itibaren geçerli olduğunun tespitine karar verilmelidir.
3- Kabule göre de; kısmen kabulüne karar verilen davada, yargılama gideri taraflar arasında oranlanması gerektiğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hüküm fıkrasının ikinci bendinde yazılı cümle silinerek, yerine, “davacının 5434 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık sürelerinin tamamı ile hizmet sözleşmesine dayalı çalışmaları nedeniyle 30.04.2010 tarihi öncesindeki sigortalılık süreleri gözetilerek 01.10.2010 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa nedeniyle (5510 sayılı Yasa md. 4/1-a) yaşlılık aylığına hak kazandığının ve aylıkların bu süreler gözetilerek hesaplanıp ödenmeye devam edilmesi, ödenmeyen aylıkların hak ediş tarihlerinden itibaren yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespitine; Kurum’un 01.05.2010 – 23.09.2010 tarihleri arasında Yasanın 4/-1-b maddesi kapsamındaki sigortalılık primlerini her zaman tahsili mümkün bulunduğundan, davacının aksine talebinin reddine;” cümlesinin; yargılama giderine ilişkin dördüncü bendinde yazılı “yargılama giderinin” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “takdiren 200,00 TL’sinin” rakam ve sözcükleri ile, aynı bent sonuna “fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 07.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.