Esas No: 2020/387
Karar No: 2021/1097
Karar Tarihi: 27.05.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/387 Esas 2021/1097 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/387
Karar No : 2021/1097
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Kurumu
UETS Kodu: ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... A.Ş.
(Eski unvanı: ... A.Ş.)
VEKİLİ : Av. ...
UETS Kodu: ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2019/841, K:2019/3577 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Depolama lisansı sahibi olan davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde "Araştırma Oktan Sayısı" ve "Motor Oktan Sayısı" parametreleri yönünden teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun'un 4. maddesinin 4. fıkrasının (ı) bendi ve anılan Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 280.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2019/841, K:2019/3577 sayılı kararıyla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/02/2017 tarih ve E:2014/1258, K:2017/708 sayılı bozma kararına uyularak;
Dairelerinin 10/10/2013 tarih ve E:2011/2835, K:2013/2562 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/02/2017 tarih ve E:2014/1258, K:2017/708 sayılı kararı ile;
"5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun amacının; yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içerisinde kullanıcılara sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir.
Anılan Kanunun "Lisans Sahiplerinin Temel Hak ve Yükümlülükleri" başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendinde, bu Kanuna göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul'un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları, 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurum'un piyasa faaliyetlerini kendi personeli ile veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tâbi tutacağı, Kurum'un denetlemelerde kullanılmak üzere, Türkiye Akreditasyon Kurumu ile işbirliği yaparak akredite sabit ve gezici laboratuvarlar kurabileceği, kurulmasına kaynak aktarabileceği, denetlemede, ön araştırmada ve soruşturmada takip edilecek usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin 3. alt bendinde; 4. madde hükümlerinin ihlâli halinde, sorumluları hakkında ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, petrol piyasasına ilişkin faaliyetler kapsamındaki tesislerin ve piyasaya sunulan petrol ve madenî yağın teknik düzenlemelere ve standartlara uygunluğu ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi amacıyla 10/09/2004 günlü, 25579 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelik'in 5. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olmasının zorunlu olduğu, (b) bendinde, ürünlerin öncelik sırasıyla TS veya EN standartlarına veya bu standart da yoksa, TSE tarafından kabul gören diğer standartlara uygun olmasının esas olduğu belirtilmiş, aynı Yönetmeliğin 7. maddesinin (d) bendinde ise, lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etmekle yükümlü oldukları ifade edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; depolama lisansı sahibi olan davacıya ait tesisten, 5015 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca 23/11/2009 gününde yapılan denetim sonucu alınan akaryakıt numunesinin, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü'ne teslim edildiği; alınan numunelerin analizi sonucunda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enstitüsünce düzenlenen ve dava dosyasına ekli ... günlü, ... sayılı analiz raporunda; "araştırma oktan sayısı" ve "motor oktan sayısı" parametreleri açısından numunenin teknik düzenlemelere aykırı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, Dairece yapılan 25/05/2013 günlü, E:2011/2835 sayılı ara kararına TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından verilen cevapta; oktan sayısının artırılmasının piyasada bulunan bazı katkı maddeleri ile mümkün olduğu, ASTM D2699 Araştırma Oktan Sayısı Tayin Yöntemi'nin 6. maddesinde, numunenin güneş veya ultraviyole ışınımından uzak tutulması gerektiği, aksi hâlde oktan sayısının etkilenebileceği, araştırma oktan sayısı parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, ancak numunenin saklama koşullarından dolayı araştırma oktan sayısının etkilenmesinin mümkün olabileceğinin değerlendirildiği yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Öte yandan, benzer bir uyuşmazlıkta, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 05/11/2013 günlü, E:2010/4958, K:2013/2737 sayılı kararıyla; başka bir davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundaki pompadan 23/11/2009 gününde yapılan denetimde alınan akaryakıt numunesinin analizi sonucu, numunenin "Araştırma Oktan Sayısı" parametresi yönünden teknik düzenlemelere aykırı olduğu yönündeki rapor esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği; bununla birlikte, davacı şirket yetkilisi hakkında petrol kaçakçılığı suçlamasıyla açılan davada ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin E:... sayılı dosyasında, konuya ilişkin görüş sorulan ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi'nin ... günlü, ... sayılı yazısında, benzinde oktan sayısının rafineri üretimi sırasında belirlenen bir özellik olduğu, benzinin kompozisyonu ve MTBE gibi katkı maddeleri ile istenen seviyede olmasının sağlandığı, oktan sayısı ile ilgili standartta belirtildiği üzere, güneş ışığına maruz kalan ve uzun süre bekletilen numunelerde oktan sayısında değişme beklenebileceği, ilgili dosyada belirtildiği üzere ulusal markeri olumlu çıkan bir yakıtın oktan sayısını kasıtlı olarak bayilerin değiştirmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği; anılan Mahkemece bu görüş esas alınarak ... günlü, K:... sayılı kararla davacı şirket yetkilisi hakkında beraat kararı verildiği; Daire'nin 29/04/2013 günlü, E:2010/4958 sayılı ara kararına cevaben gönderilen TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü'nün 26/06/2013 günlü yazısında, ilgili analiz raporunda teknik düzenlemede belirtilen diğer parametrelerin uygun olduğu hâlde sadece araştırma oktan sayısının referans değerler arasında yer almadığı, oktan sayısının artırılmasının piyasada bulunan bazı katkı maddeleri ile mümkün olduğu hâlde, bunun tersi bir durumla bugüne kadar karşılaşılmadığı, araştırma oktan sayısı parametresinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, ancak numunenin saklama koşullarından dolayı araştırma oktan sayısının etkilenmesinin mümkün olabileceğinin değerlendirildiği yönünde görüş bildirildiği; buna göre, akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca "Araştırma Oktan Sayısı" parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olmadığının tespit edilmesi ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin akaryakıtın niteliğinin değiştirilmemesi yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, uygulanan idari para cezasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bu durumda; yukarıda anılan görüş yazıları göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca "araştırma oktan sayısı" ile "motor oktan sayısı" parametrelerinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olmadığının tespit edilmesi ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin yukarıda ilgili hükümlerine yer verilen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, davacı şirket hakkında uygulanan dava konusu idari para cezasında hukuka uygunluk, davanın reddine ilişkin Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır." gerekçesiyle davacının temyiz isteminin kabul edilerek Dairelerinin anılan kararının bozulmasına karar verildiği;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kuralının yer aldığı;
Aktarılan Kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, akaryakıtın tüm parametreleri belirlenen sınırlar dahilinde iken tek bir parametrenin bu sınırların dışına çıkmasının fiilen mümkün olduğu, tüketicinin, çevrenin ve rekabetin korunması için her olayın kendi içerisinde değerlendirilmesi ve teknik kurumlardan olay özelinde görüş alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/02/2017 tarih ve E:2014/1258, K:2017/708 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 13/11/2019 tarih ve E:2019/841, K:2019/3577 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.