Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5097
Karar No: 2018/272

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5097 Esas 2018/272 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/5097 E.  ,  2018/272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Tavşanlı köyünde 1971 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 552 parsel sayılı 17.708,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşan 13/12/1952 tarih 41 sıra numaralı tapu kaydı uygulanıp çalılık niteliği ile davacıların miras bırakanı ... adına tespit edilmiş, ..’in itirazı üzerine hükmen 17.488 m2 yüzölçümlü olarak ... adına tescili yapılmıştır.
    Davacılar vekili; müvekkilleri adına tapuda kayıtlı bulunan 552 parsel sayılı taşınmazın orman ile ilgisi olmadığı halde, 2013 yılında yapılan aplikasyon ve orman kadastro çalışması sırasında orman sınırı içinde bırakıldığını belirterek, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı-karşı davacı ... Yönetimi vekili ise; 552 parselin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve el atmanın önlenmesi istemleriyle karşı dava açmıştır.
    Mahkemece; davacılardan ...’un taşınmazı hissedarı olmadığı gerekçesiyle bu davacı yönünden karar verilmesine yer olmadığında, davacılar ..., ... ve ... yönünden ise aplikasyonun doğru yapıldığı, çekişmeli taşınmazın 3116 tahdidi içinde olduğu, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman olarak gözüktüğü, koruma makisi niteliğinde bulunduğu, eylemli Devlet ormanı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi davasının eldeki davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava; bir aylık askı süresi içinde açılan aplikasyon ve orman kadastro çalışmasına itiraz, karşı dava ise tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 04.10.1948 tarihli Resmi Gazetede ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu,1951 yılında 5653 sayılı Kanun uyarınca yapılan makiye ayırma, 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/353 E-2007/72 K sayılı ilamıyla iptal edilen orman kadastrosu ve 2.madde uygulaması, daha sonra 30/04/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon, evvelce sınırlandırması yapılmamış olan yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayrıldığı, toprak tevzi komisyonunca dağıtım ve tescilinin yapıldığı, taşınmazın tamamının tevzi tapusunun kapsamında kaldığı, 01/02/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması sırasında da tahdit içinde bırakıldığı, % 35 eğimli olduğu, halen üzerinde tam kapalılıkta 1-80 yaşlarında meşe, ıhlamur, gürgen, kestane ağaçlarının bulunduğu, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı anlaşıldığına, makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 1993/5-1 sayılı ve H.G.K.nın Y.K.D"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine, ve her ne kadar taşınmaz makiye ayırmadan sonra 4753 ve 5618 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tevzi edilmiş ise de, 4753 sayılı Kanunun 8. maddesinde ormanların tevzi edileceğine dair bir hüküm bulunmadığına, 6831 sayılı Kanunun 1/j bendinin karşı kavramından funda veya makiliklerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerin orman sayılacağına, bilimsel olarak da % 12’den fazla eğimli makilik sahaların orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle muhafaza (koruma) makisi yani orman sayılması gerektiğine, bu nitelikteki taşınmazların 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre makiye ayrılamayacağına, ayrılmış olsa bile yasal dayanağı bulunmadığından yok hükmünde sayılacağına, orman niteliğini koruyan muhafaza (koruma) makilik alanlarda 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 sayılı İnançları Birleştirme Kararının ve H.G.K.nın Y.K.D"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararının uygulama yerinin bulunmadığına, aplikasyonun doğru yapıldığına, yeni bir orman sınırı içine alma işleminin bulunmadığına, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin de davacıya yeni dava hakkı vermeyeceğine, ilk orman kadastrosuna itiraz davası açmak için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiğine göre davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 1-B rakamlı bölümünün dördüncü bendinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara müştereken verilmesine" cümlesinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi