Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5098
Karar No: 2018/271

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5098 Esas 2018/271 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisine satılan taşınmazın orman sınırı içinde bırakıldığını iddia ederek, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılması için dava açmıştır. Karşı davacı ise, taşınmazın orman niteliği taşıdığı gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilip, Hazine adına tapuya tescili ve el atmanın önlenmesi istemiyle karşı dava açmıştır. Mahkeme, yapılan aplikasyonun doğru olduğunu belirterek davayı reddetmiştir. Ancak kadastro mahkemesince vekalet ücreti hesaplanmasında hata yapılmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 3116 sayılı Kanun, 5653 sayılı Kanun, 1979 yılında çıkartılan 1744 sayılı Kanun, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi, ve Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 43 ve devamı maddeleri.
20. Hukuk Dairesi         2017/5098 E.  ,  2018/271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R


    1956 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında .... köyü 368 parsel sayılı 5420,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz 22 Mayıs 1951 tarih 23 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak tarla vasfıyla dava dışı gerçek kişiler adına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra kısmen kamulaştırma nedeniyle tapu kütük sayfası kapatılarak 3572,06 m² yüzölçümüyle 471 parsel sayısını almış, sonrasında yine kısmen kamulaştırma nedeniyle 471 sayılı parselin de tapu kütük sayfası kapatılarak 3559,81 m² yüzölçümüyle 511 parsel sayısını almış ve satış yoluyla davacıya geçmiştir.
    Davacı; adına tapuda kayıtlı bulunan 511 parsel sayılı taşınmazın orman ile ilgisi olmadığı halde, 2013 yılında yapılan aplikasyon ve orman kadastro çalışması sırasında orman sınırı içinde bırakıldığını belirterek, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı-karşı davacı ... Yönetimi vekili ise; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve el atmanın önlenmesi istemleriyle karşı dava açmıştır.
    Mahkemece; aplikasyonun doğru yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine, karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının eldeki davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava; bir aylık askı süresi içinde açılan aplikasyon ve orman kadastro çalışmasına itiraz, karşı dava ise tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 05.10.1948 tarihli Resmi Gazetede ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanun uyarınca yapılan makiye ayırma, 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/353 E- 2007/72 K sayılı ilamıyla iptal edilen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 31/01/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon, evvelce sınırlandırması yapılmamış olan yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığına, 31.01.2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması sırasında da ilk orman tahdidinde olduğu gibi işlem yapıldığına, makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceği Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün 5-11 sayılı ve H.G.K.nın Y.K.D"nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiğine, çekişmeli taşınmaza ilişkin özel yasalar uyarınca oluşturulan tapu kaydı bulunmadığına, aplikasyonun doğru yapıldığına, yeni bir orman sınırı içine alma işleminin bulunmadığına, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin de davacılara yeni dava hakkı vermeyeceğine, ilk orman kadastrosuna itiraz davası açmak için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiğine göre davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 1 rakamlı bölümünün dördüncü bendindeki "davalılar ... ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500.00- ücreti vekaletin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine" cümlesinin çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" cümlesinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi