1. Hukuk Dairesi 2018/783 E. , 2020/3873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, babası olan mirasbırakan ..."ın maliki olduğu 586 ada 34 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 ve 8 nolu bağımsız bölümleri oğlu davalı ..."e, 4 ve 7 nolu bağımsız bölümleri oğlu davalı ..."a, 6 ve 9 nolu bağımsız bölümleri ise oğlu davalı ..."e; ayrıca Çeşme ilçesi 3191 ada 1 parsel B blokta bulunan 3 nolu bağımsız bölümü ise kızı davalı ..."e, ..."in de eşi ..."un iş arkadaşı diğer davalı ..."a satış aktiyle temlik ettiklerini, ancak yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ile adına tesciline olmazsa davalı ... hakkında Çeşme ilçesinde bulunan 3 nolu bağımsız bölüm yönünden tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ...,... ve ... ,zamanaşımı süresinin dolduğunu, çekişmeli taşınmazı murisin 1970 yılı öncesi boş arsa olarak satın aldığını, Almanya"da çalışarak kazandıklarını biriktirip Türkiye"den ev alma planları yaparken murisin kendilerine arsa üzerindeki apartmanın yapımını üstlenmeleri karşılığında daireleri kendilerine satacağını ve kazandıkları parayı inşaatın yapımı için kendisine göndermesini söylemesi üzerine 10 yıl boyunca kazandıklarını murise göndermek suretiyle inşaatın tamamlandığını, bu nedenle taşınmazların kendilerine devredildiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., Almanya hükümeti tarafından kendisi için murise ödenen çocuk yardımı parası ile taşınmazın satın alındığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyiniyetle satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “Hâl böyle olunca; dava konusu Çeşme ilçesi 3191 ada 1 parsel B blokta bulunan 3 nolu bağımsız bölümün son kayıt maliki davalı ..."in durumu bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda bulunup bulunmadığı, diğer bir söyleyişle TMK"nin 1023. maddesi hükmü gereğince iyiniyetli olup olmadığı hususu üzerinde durularak yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle araştırma, soruşturma ve inceleme yapılarak tarafların bu doğrultuda bildirecekleri tüm delillerin toplanması ve irdelenmesi, toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusu 3191 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, davalılardan ... vekili tarafından süresinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 08.09.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili Avukat, davalılar ... vd. Vekili Avukat gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 6100 sayılı HMK 240/2.maddesi gereğince ikinci tanık listesi verilmesi doğru değil ise de; davacının iddiasının ikinci tanık listesi ile bildirilen tanıklar dışındaki diğer deliller ve tüm dosya kapsamı ile kanıtlandığı, ikinci tanık listesi ile bildirilen ve dinlenen tanıkların hükme etkili olmadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre, davalılardan ...’ın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 5.844.43 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan ..."dan alınmasına, 08/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.