2. Ceza Dairesi 2020/2516 E. , 2020/13085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Katılan ...’ın otomobiline ait, yol kenarında duran tekerlek jantının çalınması şeklinde gerçekleşen olayda, katılan ..."ın 18.10.2014 tarihinde kollukta, “... plakalı aracın sağ arka lastiği patladığı için lastiği stepneyle çıkardığını, aracı 20 metre ileri aldığını, bu sırada aracının yanına Hyundai H 100 marka aracın yanaştığını,daha sonra bu aracın geri geri gittiğini, bu durumu fazla önemsemediğini, sonra 20 metre ilerde bulunan çelik jantını almaya gittiğinde jantın yerinde olmadığını gördüğünü, Hyundai H 100 marka araç sürücüsünün jantı almış olabileceğinden şüphelendiği için iki gün boyunca olayın gerçekleştiği saatlerde aynı yerde beklediğini, olaydan iki gün sonra Hyundai H 100 marka aracı yoldan geçerken gördüğünü plakasının ... olarak tespit ettiğini, jantını çalan araç ile söz konusu aracın muhtemelen aynı araç olduğunu, sürücüsünün 25-30 yaşlarında siyah saçlı erkek şahıs olduğu” beyan ettiği, katılanın kolluktaki beyanı üzerine ... plakalı Hyundai marka kamyonetin sahibi olan sanığa ulaşıldığı, dosya içerisinde bulunan 17.11.2014 tarihli CD inceleme tutanağına göre, “17:17:15 sıralarında yolun sol tarafında beyaz renkli, plakası okunamayan kamyonetin yanaştığı ve geri geri geldiği, kamyonetin sağ tarafa yanaşmadan önce yolun sağ tarafında siyah bir cisim olduğu, muhtemelen kamyonet sürücüsünün yerdeki siyah cismi alıp kamyonetin kasasına koyduğu, sonrasında bu aracın kameranın görüş açısından çıktığının” tespit edildiği, 19.06.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre, “kamera zamanına göre 01.10.2014 tarihinde saat 17:00 sıralarında bir şahsın araba tamiri ile uğraştığı, tekerleğe benzer fakat net olarak görülmeyen cisim veya cisimleri yolun kenarına bıraktığı, akabinde aracı 20 metre ileri park ettiği, daha sonra aracın ve tekerlerin başından ayrılarak yolun karşında tam olarak kamera açısında bulunmayan yerlere gittiği (saat 17:06:50), 7-8 dakika sonra aracının başına tekrar döndüğünün görüldüğü (saat 17:14:45); kamera zamanına göre, 01.10.2014 tarihine saat 17:17:47"de beyaz renkli, arkası branda ile örtülü, plakası video görüntüsünden tespit edilemeyen bir kamyonetin yol kenarında duran cisimlerin yanına gelerek park ettiği, kamera açısından dolayı kamyonetin şoförünün tekerlek olduğu iddia edilen cisimleri alıp almadığının görülmediği, bu sırada cisimleri bırakıp arabayı ileri alan kişinin halen araba ile meşgul olduğu, ancak saat 17:18:08’de kamyonet ayrıldığında cisimlerin yerinde olmadığı ve yol kenarındaki cisimlerin kamyonetteki kişi veya kişilerce alındığının” tespit edildiği, sanığın “kağıt toplama işi ile uğraştığını, ... plakalı Hyundai marka kamyonetin kendine ait olduğunu savunduğunu, işi gereği sürekli olarak...’ni kullandığını, hırsızlık yapmadığını suçlamaları kabul etmediğini” savunduğu, katılanın 12.11.2015 tarihli duruşmada, “duruşma için sıra beklediği sırada sanık ..."ı duruşma salonlarının bulunduğu koridorda gördüğünü, tekeri çalan kişinin sanık ... olduğundan emin olduğunu, sanık ...’ın o tarihte sakallı olduğunu, şimdi sakallarını biraz kestirdiğini, koridorda duruşma için sıra beklerken sanık ...’ın yanındaki bayanla tahminine göre adliyeden çıkarak uzaklaştığını” ifade ettiği, ancak sanık ile katılan ...’ın duruşmalarda hiç birlikte bulunmadığı, ... Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadeleri sırasında ve soruşturmanın hiçbir aşamasında birlikte bulunmadıkları gibi katılanın sanığı teşhisinin bulunmadığı, sanığın 21.12.2015 tarihli temyiz dilekçesinde “katılanın, kendisini koridorda gördüğü iddiası ile yaptığı teşhisi ve suçlamaları kabul etmediği” anlaşılmakla, dosyada delil olarak saklanmasına karar verilen adli emanet memurluğu defterinin 2014/789 sırasında kayıtlı olan kamera görüntülerinin bulunduğu bir adet CD"nin Emniyet Genel Müdürlüğü veya Jandarma Komutanlığı Kriminal Dairesine gönderilip, olaya ilişkin görüntülerin bulunduğu CD üzerinde, olanaklı ise görüntü iyileştirmesi de yapılmak suretiyle görüntülerde, katılana ait yol kenarında duran jantın yanına gelerek park eden ve daha sonra hareket ederek giden kamyonete ait plakanın, sanığa ait Hyundai marka kamyonetin ... plakası olup olmadığına ilişkin inceleme sonucu rapor alınmasının ardından sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup sanığın eylemine uyan, 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen suçun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) 18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi gereğince “ Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” hükmü gözetilmeden, sanık hakkında hüküm kurulurken adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.