Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5118
Karar No: 2018/269

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5118 Esas 2018/269 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, tapuda kayıtlı olan taşınmazların orman sınırı içinde bırakıldığını iddia ederek dava açmıştır. Ancak mahkeme, taşınmazların kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını ve aplikasyonun doğru yapıldığını belirterek davanın reddine karar vermiştir. Karşı dava ise tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Davalı - karşı davacı ise çekişmeli taşınmazın Hazine adına tapuya tescil edilmesini ve el atmanın önlenmesini istemiştir. Mahkeme, aplikasyonun doğru yapıldığı ve ilk orman kadastrosuna itiraz davası açmak için hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verirken, vekalet ücreti hesaplamasının Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre yapılması yerine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereği takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri olarak ise; 3116 sayılı Kanun, 04.10.1948 tarihli Resmi Gazete, 5653 sayılı Kanun, 1979 yılında 1744 sayılı Kanun, Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/353 E-2007/72 K sayılı ilamı, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2017/5118 E.  ,  2018/269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    1982 yılında yapılan kadastro sırasında ...köyü 750 parsel sayılı 5.823,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 214 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bahçeli kargir ev ve dam niteliği ile Ali Konak adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra taksim yoluyla davacılara geçmiştir.
    Davacılar vekili; müvekkilleri adına tapuda kayıtlı bulunan 750 parsel sayılı taşınmazın orman ile ilgisi olmadığı halde, 2013 yılında yapılan aplikasyon ve orman kadastro çalışması sırasında orman sınırı içinde bırakıldığını belirterek, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı -karşı davacı ... Yönetimi vekili ise; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve el atmanın önlenmesi istemleriyle karşı dava açmıştır.
    Mahkemece; aplikasyonun doğru yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine, karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının eldeki davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl dava; bir aylık askı süresi içinde açılan aplikasyon ve orman kadastro çalışmasına itiraz, karşı dava ise tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 04.10.1948 tarihli Resmi Gazetede ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanun uyarınca yapılan makiye ayırma, 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/353 E-2007/72 K sayılı ilamıyla iptal edilen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 30/04/2013 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon, evvelce sınırlandırması yapılmamış olan yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu, eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen aplikasyon, orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında bir bölümünün Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, bir kesiminin ise ilk orman tahdidinde olduğu gibi orman sınırları içinde bırakıldığı, aplikasyonun doğru yapıldığı, yeni bir orman sınırı içine alma işleminin bulunmadığı, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki
    Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin de davacılara yeni dava hakkı vermeyeceği, ilk orman kadastrosuna itiraz davası açmak için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 1 rakamlı bölümünün dördüncü bendindeki "davalılar ... ve Su İşleri Bakanlığı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 1.500.00.-TL ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davalılara verilmesine" cümlesinin çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine" cümlesinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi