Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/18112 Esas 2015/22691 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18112
Karar No: 2015/22691
Karar Tarihi: 30.06.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/18112 Esas 2015/22691 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/18112 E.  ,  2015/22691 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı asıl işveren ... "ye ait işyerinde, diğer davalı alt işveren şirket işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ..."nin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Somut uyuşmazlıkta, davacı işçiye 22.12.2010 tarihinde tebliğ edilen yazılı fesih bildiriminde, hizmet alım sözleşmesi süresinin 31.03.2011 tarihine kadar uzatıldığı, davacının iş sözleşmesinin de bu tarihe kadar uzatılmış olduğu belirtilerek, iş sözleşmesinin “31.03.2010” tarihinde feshedileceği bildirilmiştir. Söz konusu bildirimde fesih tarihi “31.03.2010” şeklinde yazılmış ise de, “2010” yılı ifadesinin sehven yazıldığı, amaçlananın “2011” yılı olduğu çok açıktır. Keza, tebliğ 22.12.2010 tarihinde yapılmış, içerikte de 31.03.2011 tarihinde sona erecek hizmet alım sözleşmesi bilgisi verilmiştir. Yazılı fesih bildirimindeki bahsi geçen yazım hatası, işçi tarafından fark edilebilecek niteliktedir. Bu halde, iş sözleşmesinin 31.03.2011 tarihinde feshedileceğinin işçiye 22.12.2010 tarihinde bildirilmiş olduğu kabul edilmelidir. Davacının çalışma süresine göre, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca fesihten en az sekiz hafta önce bildirim yapılmış olduğundan, ihbar tazminatı alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işçiye yol ve yemek yardımı sağlandığı kabul edilerek giydirilmiş ücret hesaplanmış ise de, dosya kapsamında işçiye söz konusu menfaatlerin sağlandığı hususunda delil yoktur. Kaldı ki, dava dilekçesinde bu yöne ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Anılan sebeple, giydirilmiş ücretin hesaplanmasında, yol ve yemek menfaati sağlandığının kabul edilmesi hatalı olmuştur.
    4-Mahkemece, davacının tüm çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek, yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dava dilekçesinde, yıllık izin hakkının eksik kullandırıldığı ifade edilmektedir. Dosyaya sunulan, alt işveren ... tarafından hazırlanmış “personel yıllık izin listesi” başlıklı imzasız belgelerde de, bir kısım izin sürelerinin kullanıldığına ilişkin bilgi bulunmaktadır. Bu halde, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacı asil dinlenilerek, kullandığı yıllık izin süresi ve dosya içeriğindeki yıllık izin listelerinde belirtilen izin sürelerini kullanıp kullanmadığı hususlarındaki beyanları sorulmalıdır. Neticeye göre, yıllık izin ücreti alacağı yeniden değerlendirilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.