Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10048
Karar No: 2017/4365
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/10048 Esas 2017/4365 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, tapu iptal ve tesciliyle ilgilidir. Davacı, davalıların murisi olan kişinin tapusuz olan parsel sayılı taşınmazın 1650 m2 lik bölümünü satın alarak üzerinde bina yapmış olduğunu ve tapuda kayıtlı olan taşınmazın iptal edilerek hisseli olarak davacının vekili adına tapuya kaydedilmesi istemiştir. Davalılar ise, taşınmazın 1954 yılında babaları olan kişi adına tescil edildiğini, daha sonra müvekkillerinin adına hükmen tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek taşınmazın hisseli olarak kaydedilmesine hükmetmiştir. Ancak, bilirkişi raporuna göre hisselendirilen alanın davacının talep ettiği alandan daha az olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440/I maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2017/10048 E.  ,  2017/4365 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptal ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, ... parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalıların murisleri ... ... adına tespit gördüğünü, ... ..."nin tapusuz olan bu yerin 1650 m2 lik kısmını vekil edenine satarak zilliyetliğini de devrettiğini, vekil edeninin bu yer üzerinde binalar yaparak 1960 yılından beri zilyet bulunduğunu belirterek davalılar adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile 1650 m2 lik kısmın hisseli olarak vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1954 yılında vekil edenlerinin babası olan ... ... adına tescil edildiğini, 1929 yılından beri ... ..."nin taşınmazda zilyet olarak bulunduğunu, hatta kadastro müdürlüğünün bu tespitine karşı 1959 yılında dava açıldığını ve 1996 yılında sonuçlanan dava neticesinde de ... parsel sayılı taşınmazın müvekkilleri adına hükmen tescil edildiğini, davacı ve davalılar arasında hibe ilişkisinin olduğunun açıkça ortada olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabülüyle: ... nolu taşınmazın tapusunun iptaline ve taşınmazın ... pay kabul edilerek; 3300/... payının davacı ... oğlu ... adına, ... payının davalı ... adına, .../... payının davalı ... adına, .../... payının davalı ... adına, .../... payının davalı ... adına, .../... payının davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespiti sonrası, kesinleşme öncesi harici satıma dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasıdır.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillere göre, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz, 6.790,00 m2 yüzölçümlü olarak, kargir ev ve hefreke niteliği ile davalılar adına hükmen 12/08/1996 tarihli ... yevmiye numarası ile tescil edilmiştir. Dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağından; senetsiz olarak 20/08/1959 tarihinde ... ... adına tespit gördüğü ve dava dışı 3. kişiler tarafından itiraza uğradığı, Yumurtalık Kadastro Mahkemesi"nin 1995/69 E. 1996/55 K. sayılı ilamı ile de ... ... mirasçıları adına tescile karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; davacı vekili, dava dilekçesinde dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1650 m2 lik kısmının tapusunun iptaline ve adına tescili talebinde bulunmuş; mahallinde 21/05/2014 tarihinde yapılan keşif sırasında davacı dava konusu ettiği kısmı göstermiş, keşif sonrası davacı vekili tarafından itiraz edilmeyen 02/06/2014 tarihli fen bilirkişi ..."nın raporu ve ekindeki krokiye göre dava konusu bölümün A harfli 1594 m2 lik alan olduğu belirlenmiştir. Fen bilirkişi raporunda, davacının kullandığı alanın yüzölçümü açıkça belli olmasına rağmen, kullanılan alandan fazlasının davacı adına tescil edilmesi doğru olmamıştır.
    O halde; bilirkişi raporunda belirlenen alan üzerinden karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesindeki 1650 m2 lik alan üzerinden hesaplama yapılarak hisselendirilmek sureti ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, ..., ... ve ... vekili vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 4.... maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 27/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi