Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3850 Esas 2019/3274 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3850
Karar No: 2019/3274
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3850 Esas 2019/3274 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, taşınmazına davalıların bina yaparak tecavüz ettiğini belirterek elatmanın önlenmesi ve binanın kalının karar altına alınmasını istemiştir. Davalılar ise davanın reddini talep ederek, taşınmaz üzerindeki binanın değeri arazinin değerinden fazla olduğundan temliken tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme, elatmanın önlenmesi ve kal davasının kısmen kabul kısmen reddine, temliken tescil talebinin de kabulüne karar vermiştir. Ancak, bilirkişi raporuna göre davalıya ait bina davacıya ait taşınmaza taşmıştır. Buna rağmen bu taşmanın hukuki dayanağı incelenmemiştir. Mahkemece ayrıca tapu iptali ve tescile yönelik hüküm kurulması da usule uygun değildir. Özetle, davacının elatma ve kal talebi yönünden tapuda malik olmayan davalılara karşı husumet yöneltilemeyeceğinden davanın bu yönüyle reddine karar verilmesi gerekir. Kararın bozulmasına karar verildi.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu - Madde 738 ve Madde 794.
14. Hukuk Dairesi         2018/3850 E.  ,  2019/3274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, temliken tescil isteminin kabulüne dair verilen 16.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davacıya ait 11648 parsel numaralı taşınmaza davalıların bina yapmak suretiyle tecavüz ettiğini belirterek elatmasının önlenmesine ve binanın kaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar cevap süresinden sonra sundukları 20.09.2013 havale tarihli dilekçeleri ile; davanın reddini, taşınmaz üzerindeki binanın değeri arazinin değerinden fazla olduğundan taşınmazın temliken tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal davasının kısmen kabul kısmen reddine, temliken tescil talebinin de kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, meni müdahale ve kal istemine ilişkindir.
    Mahkemece yapılan keşifte alınan bilirkişi raporunda; davalıya ait binanın davacıya ait taşınmaza taştığı tespit edilmiş, ancak bu taşmanın hukuki dayanağı bulunduğuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde ise; davalı tarafından temliken tescil istemi yönünden cevap süresi içerisinde ve harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir dava veya süresinde ileri sürülmüş bir defii de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece tapu iptali ve tescile yönelik hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacının açtığı elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden de tapuda malik olmayanlara husumet yöneltilemeyeceğinden tapu maliki davalı ... dışındaki davalılar bakımından da davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.