20. Hukuk Dairesi 2017/5117 E. , 2018/267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Köyünde 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 669 parsel sayılı 3.440,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bahçe niteliği ile davacının miras bırakanı Ayşe Gökçe adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra taksim yoluyla davacıya geçmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin miras bırakanı adına tapuda kayıtlı bulunan 669 parsel sayılı taşınmazın orman ile ilgisi olmadığı halde, 2012 yılında yapılan aplikasyon ve orman kadastro çalışması sırasında orman sınırı içinde bırakıldığını belirterek, taşınmazın orman sınırı dışına çıkarılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı-Karşı davacı ... Yönetimi vekili ise; 669 parselin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve elatmanın önlenmesi istemleriyle karşı dava açmıştır.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 3116 tahdidi içinde olduğu, aplikasyonun doğru yapıldığı, koruma makisi niteliğinde bulunduğu, eylemli Devlet Ormanı olduğu gerekçesiyle davanın reddine, karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının eldeki davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılardan Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava; bir aylık askı süresi içinde açılan aplikasyon ve orman kadastro çalışmasına itiraz, karşı dava ise tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1948 yılında yapılıp 1949 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1952 yılında 5653 sayılı Kanun uyarınca yapılan makiye ayırma, 1979 yılında 1744 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/353 E-2007/72 K sayılı ilamıyla iptal edilen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, 1984 yılında 2896 sayılı Kanun uyarınca yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması, daha sonra 25/12/2012 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen aplikasyon, evvelce sınırlandırması yapılmamış olan yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu, eldeki dava sebebiyle kesinleşmeyen aplikasyon, orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında da ilk orman tahdidinde olduğu gibi orman sınırları içinde bırakıldığı, aplikasyonun doğru yapıldığı, yeni bir orman sınırı içine alma işleminin bulunmadığı, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işleminin de davacıya yeni dava hakkı vermeyeceği, ilk orman kadastrosuna itiraz davası açmak için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği gözönünde bulundurularak asıl davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti hesaplanmış olması, ayrıca dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmeyen ve yasal hasımda olmayan Orman ve Su İşleri Bakanlığının mahkemece resen davaya dahil edildiği, bu işlemin Orman ve Su İşleri Bakanlığına taraf sıfatını kazandırmayacağı halde hüküm yerinde davalı ve dahili davalı yönünden toplam 1.500 TL vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple hükmün 1 rakamlı bölümünün üçüncü bendinin hükümden çıkarılarak, bunun yerine “3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/son maddesi gereğince takdir edilen 500.00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Yönetimine verilmesine" cümlesinin yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.