Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5209
Karar No: 2019/4294
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/5209 Esas 2019/4294 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/5209 E.  ,  2019/4294 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    A)Davacı İstemi :
    Dava, davacının 14/04/2007 tarihinden itibaren davalı işyerinde kapıcı olarak hizmet akdine dayalı geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı :
    Davalı işveren vekili, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın hak düşürücü süreye uğradığını, davacının daha önceden şirket yetkili ... ile arkadaşlık ilişkisi bulunduğunu yapılan ödemelerin özel durumdan kaynaklandığı bu ödemelerin hizmet ilişkisinden bağımsız olduğunu, yemek ücretinin hesaplamaya dahil edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, yetki, görevsizlik, derdestlik, husumet ve hak düşürücü süre gibi itirazlar ile zaman aşımı defi yapılmış sayıldığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
    Mahkemece, dinlenen tanık beyanları doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
    İstinaf başvurusu :
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, çalışma olgusunun ispatlanamadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı işveren vekili, davacının eşinin kapıcı olarak çalıştığını, kira kontratının davacının eşiyle yapıldığını, çelişkili tanık beyanlarının hükme esas alındığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
    Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu; ihtilaflı dönemde davacının ailesiyle davalı apartmanın kapıcı dairesinde oturması, bu dönemde apartmanın kapıcılık işlerini yapan başka birisinin bulunmaması, davacının eşinin başka işyerinden çalışmalarının olması, davalı Kurum tarafından 2013-2014 tarihlerine ilişkin olarak yapılan tespit, apartmanın daire sayısı ve tanık beyanları gözetildiğinde karar isabetli bulunmuş olup, incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar vermiştir.
    E)Temyiz :
    Davalılar vekili; istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenmiş işe giriş bildirgesi ve Kuruma bildirilen çalışmalarının bulunmadığı, şikayet üzerine Kurum denetmenleri tarafından yapılan inceleme neticesinde, davacının 03/04/2013-03/04/2014 tarihleri arasında çalıştığı tespit edilerek, davalı işyerinden bu bildirimin yapılması istenildiği ve bu hizmetlerin aylık 30 gün üzerinden Kurum kayıtlarında gözüktüğü, apartman karar defterinin alındığı ve apartman görevlisi ücreti ve temizlik ücreti adı altında 16/04/2007–2013/4 tarihleri arasında ödemeler yapıldığı, davalı işyerinin 26 daireli, asansörlü ve kombili olduğu, tanık dinlenildiği tanıkların beyanlarından davacının çalışmasının belirli işlere yönelik ve günün belli saatlerinde olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, tanık beyanlarının aksine mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, mahkemenin davalı apartman yöentimine ait karar defterlerinin ve varsa davalı apartman yönetimi tarafından diğer davalı Kuruma verilen dönem bordrolarının celp edilerek, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde, varsa dönem bordrosunda ismi geçen kişiler, komşu apartman kapıcıları ve dava konusu apartmana yakın bakkal ve apartman yöneticilerini tanık olarak dinleyerek, davacının davalıya ait işyerinde çalışıp çalışmadığını, çalışmış ise tüm mesaisini davalı apartmana hasredip etmediği, davacının davalı apartman dışında başka bir apartmana hizmet verip vermediği ve kendisine ait işyeri bulunup bulunmadığı, davalı apartmanın büyüklüğü, daire sayısı, bahçesi olup olmadığı, varsa büyüklüğü, ısınma sistemi araştırılıp, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak çalışmanın part-time olup olmadığı saptanarak sonucuna göre karar vermek, part-time çalıştığının kabulü halinde ise, davacının sürekli olarak bir günde kaç saat çalıştığı, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç işgücüne karşılık olduğu hususu bir uzman bilirkişinin görüşü alınmak suretiyle açıkça saptamaktan ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma sonucu davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi