4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4658 Karar No: 2018/747 Karar Tarihi: 08.02.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/4658 Esas 2018/747 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/4658 E. , 2018/747 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/06/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/02/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava yaralama sebebiyle haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 12,500 TL manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin karar Dairemiz çoğunluğunca onanmıştır.Dosya kapsamına göre; olay tarihinde davalının davacıyı vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, hayati tehlike, kemik kırığı, yüzde sabit iz gibi ağırlaştırıcı bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi uyarınca, haksız bir fiil sonucu bedensel zarara uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilecektir. Hükmedilecek olan manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması amacına yönelik de değildir. Bu şekilde hüküm altına alınacak olan manevi tazminatın miktarını etkileyecek özel hal ve şartlar 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı birleştirme kararında açıkça gösterilmiştir. Somut olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile özellikle yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olması karşısında, davacı lehine hükmedilen 12.500 Türk lirası manevi tazminatın fazla olduğu, daha alt düzeyde bir tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğundan, sayın çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. 08/02/2018