Zimmet - kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/5404 Esas 2019/10442 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Zimmet isnadı kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık olarak kabul edilerek sanıklar ... ve ... hakkında her iki suçtan, sanıklar ... ve ... hakkında ise kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçundan mahkumiyet, sanıklar ... ve... hakkında dolandırıcılık suçundan beraat, sahtecilik suçu icrai davranışla görevi kötüye kullanma olarak kabul edilerek hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar ... ve ... haklarında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek suçtan zarar gören İçişleri Bakanlığını temsilen Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz isteminin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden, keza sanıklardan ..."ın 11/07/2012 ve 22/02/2013 havale tarihli dilekçelerinin ek temyiz dilekçesi mahiyetinde olduğu değerlendirildiğinden, incelemenin O yer Cumhuriyet savcısının sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık, sanıklardan ..., ..., ... ve ... müdafilerin adı geçen sanıklar hakkında kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine, suçtan zarar gören Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin tüm hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıkların üzerine atılı zimmet suçunun zarar göreni olan İçişleri Bakanlığını temsilen Emniyet Genel Müdürlüğünün bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık ..."ın hükümden sonra 29/01/2014 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerin, O yer Cumhuriyet savcısının ve suçtan zarar gören Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 07/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.