15. Ceza Dairesi 2017/32585 E. , 2021/3418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasına
HÜKÜM : Sanık hakkında;
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK."nun 158/1-d-j-son, 52, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK."nun 204/1, 43, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
3-Özel belgede sahtecilik suçundan; TCK."nun 207/1, 43, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
4-Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasına suçundan; TCK."nun 245/3, 35, 52, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasına suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, sahte kimlik kullanarak, Avea ve Vodafone İletişim Hizmetlerine başvurarak telefon hattını çıkarttırdığı, sanığın Avea ve Vodafone şirketlerine yönelik bu eylemleri nedeniyle, TCK’nın 158/1-d. maddesi uyarınca zamanaşımı süresi içerisinde dava açılması mümkün görülmüştür.
Sanığın, 15.01.2008 tarihinde katılanın kimlik bilgileri yazılı olan ancak kendi resminin yapıştırıldığı nüfus cüzdanı talep belgesi ile ele geçirilemeyen ancak dosya arasında suretleri bulunan nüfus cüzdanını çıkarttırdığı, 26.12.2007 tarihinde AVEA İletişim Hizmetlerine müracaat ederek katılan adına 0506 .... numaralı telefon hattını çıkarttırdığı, 01/03/2008 tarihinde Vodafone İletişim Hizmetlerine müracaat ederek katılan adına 054.... numaralı telefon hattını çıkarttırdığı, hatları alırken kendisinde bulunan sahte nüfus cüzdanını hem suretini vermek ve gerçeğini ibraz hem de üzerindeki bilgileri abonelik sözleşmesine yazmak suretiyle kullandığı, ardından katılanın kimlik bilgileri yazılı bulunan aynı nüfus cüzdanını ibraz etmek suretiyle 21.02.2008 tarihinde katılan ...Ş."ye başvurarak bireysel müşteri sözleşmesi tanzim ettirdiği, bu sözleşme ile kendisine banka kartı ve kredi kartı çıkarılmasını sağlamaya çalıştığı, ancak bankaca talebin reddi üzerine kredi kartı çıkarttıramadığı, 17.03.2008 tarihinde ise yine aynı kimlik belgesini ibraz ederek katılan ...Ş."den motosiklet alımı için kredi çıkarılmasını temin ettiği, bu kredinin olumlu yanıt alarak sanığın krediyi kullandığı katılan ..."in kaybettiği nüfus cüzdanını ele geçirdiği, nüfus cüzdanı ve kimlik bilgilerini kullanarak katılan adına telefon abonelik sözleşmesi düzenlediği, telefon hattının kullanıldığı ancak bedelleri ödenmeyerek katılan hakkında takip yapılmasına sebep olunduğu, hileli hareketlerle haksız menfaat temin edildiği ve belgede sahtecilikte bulunulduğu iddia edilen somut olayda;
1-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında her ne kadar özel belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmış ise de, sanığa isnat edilen eylemin özel hüküm niteliğinde olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, yine sanık hakkında her ne kadar banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kamu davası açılmış ise de, sanığa isnat edilen eylemin; kredi kartı başvurusu banka tarafından ret edilmesi üzerine kredi kartı almaya teşebbüs eyleminin, 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu"nun 37/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu bu suçları için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına itibariyle tabi olduğu aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, sanığın özel belgede sahtecilik suçunu işlendiği tarihler olan 26.12.2007 ve 01.03.2008" den, temyiz inceleme gününe kadar dolduğu, sanığın banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlediği tarih olan 21.02.2008"den, yine sanığın resmi belgede sahtecilik suçun işlediği tarihler olan 15.01.2008, 21.02.2008 ve 17.03.2008" den, temyiz inceleme gününe kadar dolduğu anlaşıldığından; hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı ile diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin eylemini sabit gören mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya kapsamında sanığın katılana ait bilgiler içeren sahte kimliği kullanarak katılan ...Ş."den motosiklet alımı için kredi çıkarılmasını temin ettiği anlaşılmakla, sanığın bu eylemi ile TCK"nın 158. maddesinin birden fazla fıkrasının ihlal edildiği halde TCK"nın 61 maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında bu husus dikkate alınarak sanığın katılana karşı eyleminden dolayı alt sınırdan uzaklaşılması gerekirken buna uyulmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, TCK"nın 158/1-j maddesi gereğince temel ceza belirlenirken önce suçtan elde olunan haksız menfaat dikkate alınmaksızın, gün adli para cezası belirlenip indirimler yapıldıktan sonra doğrudan suçtan elde olunan haksız menfaat miktarının iki katı adli para cezası belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla " 100 gün" ve " 2.000,00 TL" ve ""7.000,00"" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak yerlerine sırasıyla “350 gün” ve "7.000 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi ve bu bentlerden sonra gelen ve adli para cezasının haksız menfaatin iki katına yükseltilmesine ilişkin bentlerin hükümden tamamen çıkarılması, suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.