11. Hukuk Dairesi 2018/983 E. , 2019/2731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 8.Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 01/12/2016 tarih ve 2014/1282-2016/852 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ve katılma yoluyla davacıvekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 20.07.2010 tarihli hizmet sözleşmesinde aylık 10.000,00 TL net ücret ile davalı şirket tarafından genel müdür olarak görevlendirildiğini, müvekkilinin ücretinin 2011 yılı Mart ayına kadar ödendiğini, ancak 07.09.2011 tarihli ihtarname ile müvekkilinin genel müdürlük görevine davalı tarafından son verildiğini ve Nisan ayından itibaren Ağustos ayına kadar toplam beş aylık ücretin ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, ... 28.İcra Müdürlüğü"nün 2010/4032 sayılı icra takip dosyasında başlattıkları takibe yapılan itirazının iptali ve davalı aleyhinde %20 oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aynı zamanda şirketin ortağı olduğunu, sözleşmenin sona erdiği 06.09.2011 tarihine kadar davacının en geniş yetkilerle donatılmış olduğunu ancak, davacının şirket ortağı olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve hakim ortağı olduğu Menpet A.Ş. lehine işlemler gerçekleştirerek müvekkili şirketi zarara soktuğunu, bu nedenle ibra edilmediğini, İş Kanunu kapsamında haklı fesih şartları oluştuğundan davacının istifasının kabulüne karar verildiğini, davacıya ihtar edilmesine rağmen 2010 ve 2011 yıllarına ait defter ve belgeleri teslim etmediğini, mevcut kayıtlarda davacının şirketten olan herhangi bir alacağının görünmediğini, genel müdür olarak ücret ödemelerinden sorumlu olan davacının ortağı olduğu müvekkil şirketten ayrıca ücret talebinde bulunmasının kötüniyetli olduğunu ve alacağa talep ettiği faizin de fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının şirketi zarara uğrattığına dair delil bulunmadığı, davacının şirket genel müdürü ve yönetim kurulu üyesi olarak sorumluluğuna ilişkin de herhangi bir davanın açılmadığı, ayrıca şirket kayıtlarında ödeme tarihlerine ilişkin bir açıklık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, ... 28.İcra Müdürlüğü"nün 2010/4032 sayılı icra takip dosyasında davalının 50.000,00 TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptaline, bu miktarın takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, kabul edilen miktarın %20"si olan 10.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı yanın temyiz itirazlarına gelince; davacı, genel müdür olarak çalıştığı dönemde şirketle yaptığı sözleşme gereğince ücretinin ödenmediğini iddia ederek eldeki davayı açmış olup, taraflarca itiraz edilmeyen hizmet sözleşmesine göre davacının ücreti aylık net 10.000TL olup, her ayın son günü ödenecektir.
Bu durumda, talebin ücrete ilişkin olduğu ve sözleşmede ödeme tarihinin kararlaştırıldığı davalının kararlaştırılan günde ödeme yapmayarak temerrüde düştüğü kabul edilerek, takibe koyulan her bir ücret alacağına ilişkin olarak davacının talep edebileceği faiz alacağının da tespiti ile hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.561,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.