20. Ceza Dairesi 2018/1810 E. , 2019/2649 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık ... ve sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz incelemesi, sanık ... müdafilerinin süresindeki istemi nedeniyle duruşmalı olarak yapıldı. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
Sanık ... hakkında, "savunması ile diğer sanık ..."un suçunun meydana çıkmasına yardım ve hizmet ettiği" gerekçesiyle koşulları bulunmadığı halde, etkin pişmanlık hükümlerini düzenleyen TCK"nın 192/3. maddesi uyarınca indirim uygulanması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
... sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ... ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde, eylemin sabit olmadığını, "kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçunu oluşturduğunu, idrar örneğinde uyuşturucu madde tespit edilmesinin de sanığın savunmasını doğruladığını, delillerin hatalı değerlendirildiğini, gerekçenin çelişkiler içerdiğini belirtmeleri karşısında, temyiz isteminin CMK’nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede,
Sanık hakkında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık ... ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz istemleri CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde:
... sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık ... müdafilerinin temyiz dilekçelerinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eylemin sabit olmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını, tanık Adem Can"ın beyanına başvurulmadan eksik inceleme ile karar verildiğini,"şüpheden sanık yararlanır." ilkesinin ihlal edildiğini, ele geçen uyuşturucu maddelerdeki sanığa ait parmak izlerinin ve diğer telefon görüşmesi yaptığına ilişkin HTS kayıtlarının yeterli delil teşkil etmeyeceğini, yetersiz gerekçe ile temel ceza belirlenirken aşağı hadden uzaklaşıldığını belirtmeleri karşısında, temyiz isteminin CMK’nın 294/2. maddesi kapsamında olduğu ve hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere yönelik olarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamından, park içerisinde oturan ve durumundan şüphelenilen sanık ...’nın yanında yerde bulunan sigara paketi içerisinde alüminyum folyoya sarılı 10 fişek halinde daralı 2,08 gram sentetik kannabinoidin ele geçirildiği, 09/09/2016 tarihli uzmanlık raporuna göre uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu ambalajlar üzerinde diğer sanık ...’e ait iki adet parmak izine rastlandığı, sanık ...’nın soruşturma aşamasında alınan savunmalarında, ele geçen uyuşturucu maddeyi kimden temin ettiğine ilişkin açık beyanda bulunmaz iken, parmak izi incilemesine ilişkin 09/09/2016 tarihli uzmanlık raporunun ardından, 26/10/2016 tarihli celsede yaptığı savunmasında, “ele geçen uyuşturucu maddeleri, telefonla görüştüğü Uğur isimli şahıstan olaydan bir gün önce kullanmak için satın aldığını”; hükmün temyiz edilmesinden sonra 15/11/2017 tarihli dilekçesinde ise, “olay tarihinde ele geçen uyuşturucu maddeleri, sanık ...’ten satın almadığını, bu şahıs aleyhinde verdiği beyanın doğru olmadığını ” belirterek aşamalarda birbiri ile çelişen beyanlarda bulunduğu; sanık ...’un ise kovuşturma aşamasında alınan savunmasında, “olaydan bir gün önce telefon ile görüştüğü sanık ...’dan 40 TL karşılığında iki paket uyuşturucu madde aldığını, alışveriş sırasında içindeki maddeyi kontrol etmek için birkaç tane pakete dokunduğunu, Hacı Mustafa’ya uyuşturucu madde temin etmediğini” beyan ettiği; sanıkların savunmaları üzerine, temin edilen sanık ...’nın telefon numarasına ilişkin HTS kayıtları incelendiğinde, olay gününden bir gün önce saat 20.26, 21.26 ve olay günü saat 14.42 sıralarında, sanık ...’un, diğer sanık ...’yı aradığı anlaşılmakla; kendisinde herhangi bir uyuşturucu madde ele geçirilemeyen sanık ...’un savunmasının aksine, diğer sanıkta, ele geçen uyuşturucu maddeleri temin ettiğine ilişkin, sanık ...’nın aşamalarda farklılık gösteren soyut beyanları dışında kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık ...’un atılı suçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları ve duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde olduğundan, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 02/01/2017 tarihli 2016/362 esas ve 2016/312 karar sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, ... sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozmanın niteliğine göre sanık ...’un SALIVERİLMESİNE, başka bir suçtan hükümlü ya da tutuklu bulunmadığı takdirde salıverilmesinin sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, (1) nolu karar yönünden, 28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ... sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik ... sayılı CMK"nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, (2) nolu karar yönünden ... sayılı Kanunun 8. maddesi ile ... sayılı CMK"nın 304/2. maddesine eklenen (b) bendi uyarınca dosyanın Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, 25/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 25.04.2019 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı Erhan Asilsoy"un katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."nın yokluğunda, 16.05.2019 tarihinde, açık olarak okundu.