21. Hukuk Dairesi 2018/5326 E. , 2019/4293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
A)Davacı İstemi :
Dava, davacının davalıya ait işyerinde 2005-12/09/2012 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı işveren vekili, haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, davanın hak düşürücü süreye uğradığını ve davacının çalışma iddiasının Kurum kayıtları ile çeliştiğini belirtmek sureti ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece, dinlenen tanık beyanları ve nakdi yardımlar doğrultusunda, davanın istem gibi kabulüne karar verilmiştir
İstinaf başvurusu :
Davalılar istinaf dilekçelerinde özetle, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, kamu tanığı olmayan tanıkların beyanlarının hukuki sonuç doğurmayacağını ve eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu; "... Askeri Hastanesi Baştabipliğinin 22.09.2004 tarih ve 5658 sayılı askerliğe elverişli değildir raporu bulunan davacı hakkında 26.04.2008-01.05.2008 tarihleri arasında 1004990 sicil numaralı dava dışı ... Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi unvanlı işyerinden 6 günlük hizmet bildirimi ve 12.09.2012-26.11.2012 tarihleri arasında 0007431 sicil numaralı davalı işverene ait işyerinden 75 günlük hizmet bildirimi yapılmış olduğu, ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 09.04.2015 tarihli cevabi yazısı ile davacının 2006-2012 yıllarında yeşilkart bürosunda ve 2012 yılından sonra da gönüllü olarak çalıştığının bildirildiği ve 09.02.2006-12.12.2011 tarihleri arasına ilişkin nakdi yardımlar listesinin gönderildiği, davacının çalışmalarının geçtiği iddia edilen davalı işverene ait işyerinin bir kamu kuruluşu olduğu, bu işyerindeki çalışmaların resmi kayıtlara dayanmasının ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesinin esas olduğu, yukarıda belirtildiği şekilde davacının iddia edilen dönem içerisinde bulunan bir kısım çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği, davalı işveren tarafından davacının bildirilen hizmet süresine ilişkin belgeler dışında kalan iddia konusu çalışma dönemine ilişkin nakdi yardım listesi içeriği, davacının yaptığı işlere ilişkin tanıkların somut ve net anlatımlarına itibar edilmesi gerekliliği ve tüm dava dosyası kapsamı dikkate alınmak sureti ile davacının, davalı işverene ait işyerinde 01.03.2006-25.04.2008 ile 02.05.2008-11.09.2012 tarihleri arasında büro işlerinde çalıştığı belirgin olup, davalılar vekillerinin tüm istinaf başvuru sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmış, incelenen kararın; dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı..." gerekçeleriyle incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar vermiştir.
E)Temyiz :
Davalılar vekili; istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işveren adına 12/09/2012 tarihli işe giriş bildirgesinin düzenlendiği ve 12/09/2012-26/11/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarının Kurum kayıtlarında gözüktüğü, nizalı dönemde 26/04/2008-01/05/2008 tarihleri arasında dava dışı işyerinden bildirim yapıldığı, beyanlarından işyeri çalışanı olduğu anlaşılan tanıkların dinlenildiği ve tanıkların çalışmayı doğruladıkları, davacı ile davalı işveren arasında 14/09/2012 tarihli geçici iş sözleşmesinin yapıldığı ve 23/11/2012 tarihinde iş akdinin tek taraflı sonlandırıldığı, işveren tarafından davacıya 2006/2-2011/12 tarihleri arasında her ay nakdi ve gıda yardımı adı altında ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri alınmaksızın, hükme esas alınan bu tanıkların kayıtlı kişilerden olup olmadığı tespit edilmeksizin sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Yapılacak iş, tanık olarak ifadesine başvurulanların hizmet cetvelleri ve şahsi sicil dosyaları istenilenek nizalı dönemde işyerinde çalışmalarının olup olmadığı tespit edilmeli, bu kişilerin beyanları ile yetinilmediği takdirde Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve giderek davacıya nakdi ödeme yapılan yıllarda aynı şekilde ödeme yapılan kişiler tespit edilerek beyanları alıarak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı KALDIRILMASINA VE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ BOZULMASI gerekmiştir.
H)SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde ... ..."na iadesine 13/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.